Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Hilkat Garibeesi
Lal oldu gönül dili bağlanmış, çözülmez lal oldu
Gönül böyle, huşu bilmez ahu zar oldu
Gözlerim kanla doldu taştı
Bir deli divane idi gönlüm çöllerde mahsur kaldı
Zâr oldu ömrüm gönül denizinde zâr oldu
Yıkık viran bağlarım, ateş düştü köz oldu
Edep bilmez ruhum, muhacir oldu
Günahlar âleminde darmadağınık oldu
Hilkat garibesi idi bu gönül, feryad-ı figan oldu
Ömrüm sararıp soldu günahlarda çatlamış
yaprak oldu
Bürhan arardı bu gönül, günahlarda dert oldu
Ömrümün mürekkebi tükendi, kalemi kırıldı
Efendi idi bu can, bu tende maraba oldu
Günahlar depreminde enkaz oldu, harabe oldu
Baykuşlar tünedi bu ömrüme, ömrüm tüyleri yolunmuş bülbül oldu
Ömrümün dalları sonbaharda kırılır oldu
Sultan idi bu gönül, şimdi şeytana hizmetkâr oldu
Misafir idi bu ömrüm, şimdi hayal oldu
Kıblesini unuttu bu gönül şimdi şeytana köle oldu
İlahî sırrına eremedi bu gönül, şimdi şeytana kurban oldu
Yunus Baba ( Muhammed Yasin )