Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
KÖY MACERAMIZ
Giderdik yaz tatillerinde
Köyümüze ailece birlikte
Hayal meyal hatırlıyorum
Küçüktüm çünkü daha
Hafızamda yer tutmuş olan
Sabah uykudan uyanınca
İlk yaptığımız iş genelde
İnerdik alt kat kiler damına
Sanırım bizi çeken ocakta ki ateşti
Belki de anlatacağım diğer nedenler
Yanan ateşin ışıkları ile aydınlanırdı dam
Köyde elektrik yoktu o zaman
Babaannemiz karşılardı bizi
Hemen alırdı kucağına birer birer
Sarardı bir daha bırakmayacakmış gibi
Öperdi yanaklarımızdan şapır şupur.
Islanırdı yanaklarımız dudaklarından
Ve ben bu durumu hiç sevmezdim
Bitince sevmesi bırakır kalkardı yerinden
Belden iki büklüm eller dizlerde yürürdü
Damın ortasında ters çevrilmiş olan
Büyükçe bir sepetin yanına varırdı
Gülen gözlerle bize dönüp bakardı
Kaldırırdı sepeti uzanırdı ekmek üstü kaymağa
Sütü mayalamış geçen akşamdan
Kaymağını almış sac ekmeğinin üstüne sabahtan
Kahvaltı beklemezdik şehirdeki gibi
Yaklaşır ellerimize alırdık verileni
Geçerdik tezek, odun karışık yanan ocağın başına
Birde toz şeker serpilirse elimizdekilerin üstüne
Değmeyin bizlerin keyfine
Hayrandık ocak önünde oturmaya
Hoşumuza gidiyordu hepimizin
Hem midemizi doyuyorduk orda
Hem de ısınıyorduk sanırım ondan
Köyün hoşlanmadığımız yönleri de vardı
Bizim ile isteğimiz dışında samimi olmaya çalışan
Karasinekler gözlerimize kadar girerlerdi
Sivrisinekler kanımızı emerlerdi.
Birde gecelerimizi zehir eden
Tahtakurusu ve pireler vardı ki
Anlamazdık dilerinden
Bilmezdik bizden ne istediklerini
Sabahın ilk saatlerinde başlardık kaşınmaya
Düşmanlıkları vardı sanki biz şehirlilere
Büyükbabam ve babaannem şikâyet etmezdi
Isırdıkları yerler kızarır
Kaşıdıkça yara olur su toplardı
Tarifsiz yanardı canımız duramazdık
O nedenleydi ki kısa sürerdi
Köy maceramız
Ne olurduysa iki yaşlıya olurdu
Sevinçleri gelmemizle başlardı
Ayrılmamızla biterdi kısacası
20.02.13-Mersin
Hüseyin GÖNDÜK
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: YOLDAŞ33
Alan: (grup üzerinden) YOLDAŞ33
Tarih: 26.05.2015 01:05:00
Konu: [ogretmenler] GÖNÜLE DOKUNMAK
----------
Hayat dediğin;
Geri dönüşü olmayan
Tekrarsız
Neti olmayan
Zamansız
Pardon demeye fermansız.
Zorunlu tek yön gidişi olan.
İz bırakıp bırakmamak
Kişinin elinde
Ancak gönülden dokunabildiklerimiz
Kalır geride
Arkamızdan el sallayacak
İsmini hatırlarlar anacak.
Ötesi bilinmez nafile.
Onlarda arkandan gelecek olan kafile.
Kaçınılmaz sondur.
Yaşarken torbana hayır hasenat doldur
01.09.14-MERSİN
Hüseyin GÖNDÜK
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: YOLDAŞ33
Alan: (grup üzerinden) YOLDAŞ33
Tarih: 19.05.2015 23:38:00
Konu: [ogretmenler] BABADAN OĞULA
---
BABADAN OĞULA SESLENİŞ
Nasıl yanarım bilir misin?
Nazım Hikmet’e
Yılmaz’a, Ahmet’e
Soğumaya yüz tutmuş magma
Üstü küllenmiş köz gibi
İçimden yanarım oğul
Ya onlar nasıl yanarlardı
Vatanın satıldığına
Geri bırakılmışlığına
“Beyler bu vatana nasıl kıydınız.”derken
Vatan haini diye
Düşürdüler
Demir parmaklıklar ardına oğul
Üst perdeden çalardı
Sazlarının telleri
Vatan vatan derken dilleri
Yüreklerinde iz bıraktı
Hasret türküleri
Nasıl severlerdi bilir misin?
Özgürlüklere susamış
Anadolu’da
Boy vermiş çiçekleri
Halka seslendiler
Şiir, kitap ile
Film, saz, söz ile
Düşüncelerini haykırdılar
Kısılıncaya kadar sesleri
Vatan sevgisi yüklüydü
Kocamandı yürekleri
Vatansız
Boynu bükük öldüler oğul
Fikir suçundan astılar
On yedisinde gençleri
Deniz’i Yusuf’u İnan’ı
Şafak türküsü söylendi
Bu vatan toprağında
Bilir misin oğul?
Mahir’i Ulaş’ı Sinan’ı
Vardı büyük idealleri
Tutunamadılar sonbaharda...
................