Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
ayhan ve aytaç yazarefendi:
'yedi bin yıldır allah katında din islamdır? '
((...evvel ve ahir bismillah ve euzubillah: kur'anı oku kerim deki:'biz o kuranı kadir gecesinde indirdik! '...ve... 'bugün sizin üzerinize nimetimi tamamladım! ve din olarak size islamı seçtim? ' ve böylece kuran kadir gecesinde inmiş ve dinde gadir-i humda tamamlanmıştır.ama ne hikmet ki kadir gecesi mübarek bir gece olarak anılırken dinin tamamlandığı gadir-i hum olan mübarek gün hiç anılmaz olmuştur.belki buda emevi ve abbasilerin zalim emirlerinin fasık vezirlerinin hain hakimlerinin ve cahil alimlerinin ki bu cehaletten maksadımız 'kuran ve ehlibeyt cahilliğidir? ' nitekim kuran alimleri ve ehlibeyt alimleri diye ikiye ayrılmış olan ilim ve hikmet alanı bizleri ifrat ve tefrite götürmüş müfrir şii ve sünni alimleri yüzünden ümmet-i muhammed ikiye bölünmüştür.kuranı oku kerim deki:'fitne öldürmekten beterdir? ' evet gerçekten fitne öldürmekten beterdir.ama fitne nedir? nedir fitneden haber veren şey? fitnenin iki enstürümanının biri ateş biride baruttur.diyelimki şiilik ateş ise sünnilik barut gibidir.bir tez diğeri anti tez gibidir.mesela şii alimler sünniliğin hadis kaynaklarının yarısını kabul etmezler hasbel kader birleştirkleri noktada kabul etmek zorunda bırakılmıştır.sünni alimlerde keza bunu yapmışlardır.ama doğrusunu biz tasavvufçular yapmışızdır.şiilerin kabul ettiği hakikat hadisleri ile sünnilerin hakikat kabul ettikleri hadisleri almış karma yapmış ve tasavvuf yolunu ortaya koymuşuzdur.böylece iki kere hakikatle buluşmuş nur üstüne nur bir hakikat yolu meydana gelmiştir.mevlana görüş taassubu ve ideoloji faşizmine dalmış olan şiilerden de değildir sünnilerdende değildir.ne şii nede sünnidir tam manası ile sadece tasavvufçudur.kuranda geçen o ne sağcı nede solcu olmayan ama sabikun olan öncü olan vasat olandır.tasavvuf ehli ebubekir ömer osman ali hasan hüseyin ve mehdiyi hak olan yedi halife olarak kabul ederken.sünni-süfyani ekole göre bu sıralamada gizli gündemlerinde ebubekir ömer osman muaviye yezit mervan ve süfyandır.süfyan:(sahte mehdi anlamımda mehdiyüssüfyan ve aynı zamanda ümmetin deccali anlamındadır?) nasılki hz.mesih öncesi kudüste yahudilerin içinden bir mesihüddeccal çıkacak ise, bizim ümmet-i muhammed içindende hz.mehdi öncesi mehdiyüssüfyan çıkacaktır belkide çıkmış bizim haberimiz yoktur? mesela said nursi derki:'bazen süfyan süfyanlığını bilmeyebilir? ' tıpkı hz.mehdinin kendisinin mehdi olduğunu anlayıncaya kadar mehdi olduğunu bilemeyeceği gibi.nitekim hz.muhammedde kendisinin 40 yaşına kadar ahirzaman nebisi olduğunu önceden bilememesi gibi vesselam.şimdi konu başlığımıza dönersek...? ülkemizde bir misyonerlik avı başlatılmış veya diyalog hareketine vede medeniyyetler arası ittifakçılığa karşı bir tavır sergileyen bazı cemaatlere göre kabul edilen yanlış durumları ele almaya çalışacağız.ümminebi/fakirresul:(saa) diyor ki:'cennete önce benim ümmetim girecektir? ' bu demektir ki, daha sonra hz.isanın hz.musanın ümmetlerinin mümin olanları girecektir.hatta hz.ibrahimin kenarda köşede kalmış olan ümmimümin milleti ve saire.cuma gününün cumartesinin ve pazarın başlangıcında imameti almış olduğu gibi.mülahazacı fethullah gülen hocaefendinin:'la ilahe illa allah? ' diyen herkesin cennetlik olacaktır sözü ya yanlış anlaşıldı yada yanlış anlatıldı gibime geliyor.pozitif anlamda bir tasavvufçu olarak bu konuyu ele aldığımda ise şunu görüyorum.evet bir mümin için son nefes önemlidir.ve son nefesde la ilahe illa allah demesi şarttır.fakat şu ilm-i hikmete de haizdir? son nefesde allaha teslimiyet olmalı son nefesde hal üzere olmalıdır.yani ilim amel ihlas şartuyla 32 farz ve 54 farz ehli olmak şartı iledir.ve son nefesde imanın yetmiş şubesinde teneffüs halinde olmakta şarttır.şah-ı nakşibendiye sormuşlar? 'nasıl olmalıyız? ' oda demişki:'son nefesde nasıl olman gerkiyorsa öyle ol? ' eee tabiki huş derdem budur? sefer der vatan budur.doğrusu bu söylem ve sohbetlerden alıntıların hepsi ehlisohbetten gelen sahabenin hal tercimelerinin hale tecelliyen huyların ve hasletlerinde hululiyeti ile kalden naklen bize gelenlerdir.öyle ya bir derviş o edep sofrasında seslicene 'bismillah? ' demiş.şah-ı nakşi buna içerlenmiş ve bu adama dervişliği öğretin hafi zikrin ne demek olduğunu bildirin demiş.ne hikmetki şimdilerde alevi bektaşi sofrasında bu yapıldımı kınanmaktadır kişi.işte buda bizim tesbit ettiğimiz üzere dörtkapıkırkmakamın ilk iki kapısının nakşibendilik olduğuna hüccettir.bi türlü konumuza gelemiyoruz farkında iseniz.yine rabbül-alemin kuran de derki:'islam dininden başka bir din arayanın dinini kabul etmeyiz? ' ama ne zaman? bir yahudi veya bir hıristiyan dinine mütedeyyin olan zat.eğer kendi kutsal kitabından bir ayet yüzünden şek ve şüphe vesvesesine düşerse ve bunun ardından labirent vesvese tuzağına yakalanıpta düşünce karanlığı içerisnde zihin ve kalb gündeminde arayışa girerse işte bu kişinin haline göre allah islam dininden başkasını kabul etmez.yoksa kendi kutsal kitabından hiç şüphe etmeksizin.allaha ve ahiret gününe iman ile salih bir kulllukla güzel düşünüp güzel davranış ile barışsever adalet sever olurda eline diline beline sahipse onların allah katında mükafatları vardır zira bu bir ayettir.şöyle ki:'yahudi hıristiyan ve sabilerden allaha ve ahiret gününe iman edipte hayra ve barışa yönelik iş yapanların allah katında mükafatları vardır? ' biz tasavvufçuların huyudur? böyle hüccetlerde ayet sayısı ve sure sıralaması pek yapmayız bunu alimlere bırakırız ki onlarde bu vesile ile bir iş yapmış olsun allahda onların günahlarını afftesin hatalarını görmezlikten gelsin kusurlarını örtsün ve tevbelerini kabul etsin inşaallah ve elhamdülillah.ve gelelim havra kilise ve mescid meselesine.yine bi ayette derki rabbimiz:'allahın fazlı ve keremi olmasa idi yeryüzündeki havralar kiliseler ve mescidler yıkılır giderdi.' bakın mevlana celaleddini rumi hazretleri 'gel ne olursan gel! ister kafir ister mecusu ister putperest ol yine gel.yüz kere tevbeni bozsanda yine gel.bizim kapımız umutsuzluk kapısı değildir? '...der ama dikkat buyurun? yahudi hıristiyan ve sabii olsanda gel demiyor.bu küfür ve hakaret olurdu olsa olsa.ama birileri bunu yanlış anlıyor böyle zannediyor.oysa bugün bile ezan-ı muhammedde ve kaamet-i mehdide bile hala 'gel gel namaza gel kurtuluşa der? ' bu çağrı kime sizce.müslümanlara mı? yahudi ve hıristiyanlara mı? bence müslümanlardan ziyade yahudi ve hıristiyanlaradır.neden diyeceksiniz? namaz dinin direğidir? yahudilerinde hıristiyanlarında dinlerinde namaz vardı.ama bi vesile gerek şehvetleri yüzünden gerksede aşırı gitmeleri yüzünden bu namazı terkettiler dinlerini yıktılar.kuranda demiyormu hz.meryem için 'rüku edenlerle birlikte rüku et? ' nerde sinagogda namaz kılınıyor? ve hz.isa beşikte demiyormu ben yaşadığım sürece allah bana anneme saygılı olmamı ve namaz kılıp zekat vermemi emretti.ve yakup peygamber çocukları için islam üzere ölün demiyormu.hz.ibrahim mekkede kabenin bir ibadet yeri olduğunu ve ibadet ritüellerinin öğretilmesini temenni etmiyormu.allah katında din islamdır? okey? namaz bu dinin direği değilmi? okey? şimdi bakın? din allah katında ve meleklerde yine allah katında kıyam rüku secde tahiyyat ile dini ayakta tutuyor.kıyam melekleri rüku melekleri secde melekleri ve tahiyyat melekleri dinin direği oluyorlar allah katında ve din allah katında böylece islam oluyor korunuyor muhafaza ediliyor.hiçkimse namaz kılmasa haşa din yıkılmaz.melekler kıyam rüku secde ve yahiyyatta olduğu sürece allah katında din islamdır hiçbir zamanda yıkılmayacaktır.ve zaten rabbimiz yeryüzündeki kitabınada sahip çıkmıyormu.biz indirdik o kuranı biz koruyacağız? eee o zaman mesele nedir.biz neyi paylaşamıyoruz da bir bardak suda fırtınalar kopartıyoruz ve din elden gitti nidaları atıyoruz.tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış dağ fare doğurmuş vesselam... ayhan ve aytaç yazarefendinin makalesi de böylece sona ermiştir.hadi kalın sağlıcakla inşaallah ve elhamdülillah :))