Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Hz. Peygamberimizin (s.a.v.) temiz ve pak dilinden dualar
Ey kalbleri çeviren Allahım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl-
(Tirmizi, 5/238; Ahmed b. Hanbel, 4/182; Hâkim, 1/525, 528)
Ümmü Seleme'nin (r.a.) rivayetine göre, Resulullah'ın (s.a.v.) en fazla yaptığı dua budur.
Musibet-i âmme, ekseriyetin hatasından terettüb eder.
Musibet, cinayetin neticesi, mükâfâtın mukaddimesidir.
Bediüzzaman
Musibet-i âmme: Genel musibet, herkese aynı anda gelen musibet
terettüb: Belirli sebeplerin belirli neticeler vermesi
mukaddime: Başlangıç
ÜÇÜNCÜ MÂNİ: Korku ve tamâdır. Bu mâni diğer bir kısım mânilerle beraber Hücumât-ı Sittede tamamıyla izah edildiğinden, ona havale edip, Cenâb-ı Erhamürrâhimînden bütün Esmâ-i Hüsnâsını şefaatçi yapıp niyaz ediyoruz ki, bizleri ihlâs-ı tâmma muvaffak eylesin. Âmin.
(Allahım! İhlâs Sûresinin hakkı için, bizi ihlâs sahibi olan ve ihlâsa eriştirilen kullarından eyle. Âmin, âmin)
('Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.' Bakara Sûresi: 2:32
)
Ahirzaman hadiselerine işaret eden bazı hadislerin tevilleri
'Mesih' namı hem hz. İsya, hem her iki deccala neden verilmiştir?
Sabık yirmi adet meselelere bir tetimme olarak Üç Küçük Meseledir
BİRİNCİ MESELE
Rivayetlerde Hazret-i İsa Aleyhisselama 'Mesih' namı verildiği gibi her iki deccala dahi 'Mesih' namı verilmiş ve bütün rivayetlerde
(Mesih Deccalın şerrinden... Mesih Deccalın şerrinden)
denilmiş. Bunun hikmeti ve te'vili nedir?
Elcevap: Allahu a'lem, bunun hikmeti şudur ki: Nasıl ki emr-i İlâhî ile İsa Aleyhisselâm, şeriat-ı Mûseviyede bir kısım ağır tekâlifi kaldırıp şarap gibi bazı müştehiyâtı helâl etmiş; aynen öyle de, büyük Deccal, şeytanın iğvâsı ve hükmüyle şeriat-ı İseviyenin ahkâmını kaldırıp Hıristiyanların hayat-ı ictimaiyelerini idare eden rabıtaları bozarak anarşistliğe ve Ye'cüc ve Me'cüc'e zemin hazır eder. Ve İslâm Deccalı olan 'Süfyan' dahi, şeriat-ı Muhammediyenin (a.s.m.) ebedî bir kısım ahkâmını nefis ve şeytanın desiseleriyle kaldırmaya çalışarak, hayat-ı beşeriyenin maddî ve mânevî rabıtalarını bozarak, serkeş ve sarhoş ve sersem nefisleri başıboş bırakarak hürmet ve merhamet gibi nuranî zincirleri çözer, hevesat-ı müteaffine bataklığında birbirine saldırmak için cebrî bir serbestiyet ve ayn-ı istibdat bir hürriyet vermek ile dehşetli bir anarşistliğe meydan açar ki, o vakit o insanlar gayet şiddetli bir istibdattan başka zapt altına alınamaz.
Lügatçe;
tekâlif: Vazifeler, sorumluluklar-müştehiyât: Nefsin hoşuna giden şeyler-hayat-ı ictimaiye: Toplum hayatı, sosyal hayat-Süfyan: Ahirzamanda geleceği ve islâm dinini yıkmak için çalışacağı sahih hadislerde haber verilen dinsiz ve münâfık bir şahıs-ahkâm: hükümler, kanunlar, nizamlar-hayat-ı beşeriye: İnsanlık hayatı-rabıta: Bağ-serkeş: İsyan eden, başıbozuk-hevesat-ı müteaffine: Pis, çirkin, kokuşmuş arzular, istekler-cebrî: Zoraki-ayn-ı istibdat: Zulüm ve zorbalığın ta kendisi tam dikta rejimi.