MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 16.08.2012 01:25
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

Allah'ım! 'Bismillâhirrahmânirrahîm'in sırları hürmetine, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin zâta ve onun bütün âl ve ashâbına, Senin rahmetine ve onun hürmetine yaraşır şekilde salât ve selâm eyle. Bize de, Senden başka, hiçbir mahlûkunun merhametine ihtiyaç bırakmayacak bir şefkat ve rahmetle merhamet eyle. Amin.
Senin şu fani dünyana bedel,
baki bir cennet seni bekler.
Bediüzzaman
Hadislerle Ahirzaman hadiseleri ve tevilleri
Birinci Mesele
Rivayette var ki, 'âhirzamanın eşhas-ı mühimmesinden olan Süfyanın eli delinecek.'
Allahu a'lem, bunun bir tevili şudur ki: Sefahet ve lehviyat için gayet israf ile elinde mal durmaz, israfata akar. Darb-ı meselde deniliyor ki, 'Filân adamın eli deliktir.' Yani çok müsriftir.
İşte, 'Süfyan israfı teşvik etmekle, şiddetli bir hırs ve tamaı uyandırarak insanların o zayıf damarlarını tutup kendine musahhar eder' diye bu hadîs ihtar ediyor; 'İsraf eden ona esir olur, onun dâmına düşer' diye haber verir.
Lügatçe;
eşhas-ı mühimme: Ehmmiyetli şahıslar-Süfyan: Ahirzamanda geleceği ve islâm dinini yıkmak için çalışacağı sahih hadislerde haber verilen dinsiz ve münâfık bir şahıs; Zübdet-ül Buharî Tercemesine göre, Süfyanî: Müslümanlara kötülük eden, sefil, kötü, alçak olan kimse demektir-tama': Doymazlık. Aç gözlülük. Çok isteme-musahhar: Emre amade, itaat ettirilen.
Başarının sırrı nedir?
Tarik-i hakta çalışan ve mücahede edenler, yalnız kendi vazifelerini düşünmek lâzım gelirken, Cenâb-ı Hakka ait vazifeyi düşünüp, harekâtını ona bina ederek hataya düşerler. Edebü'd-Din ve'd-Dünya risalesinde vardır ki:
Bir zaman şeytan, Hazret-i İsâ Aleyhisselâma itiraz edip demiş ki: 'Madem ecel ve herşey kader-i İlâhî iledir; sen kendini bu yüksek yerden at, bak nasıl öleceksin.'
Hazret-i İsâ Aleyhisselâm demiş ki:
Yani, 'Cenâb-ı Hak abdini tecrübe eder ve der ki: 'Sen böyle yapsan sana böyle yaparım. Göreyim seni, yapabilir misin? ' diye tecrübe eder. Fakat abdin hakkı yok ve haddi değil ki, Cenâb-ı Hakkı tecrübe etsin ve desin: 'Ben böyle işlesem Sen böyle işler misin? ' diye tecrübevâri bir surette Cenâb-ı Hakkın rububiyetine karşı imtihan tarzı, sû-i edebtir, ubudiyete münâfidir.'
Madem hakikat budur; insan kendi vazifesini yapıp Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmamalı.
Meşhurdur ki, bir zaman İslâm kahramanlarından ve Cengiz'in ordusunu müteaddid defa mağlûp eden Celâleddin-i Harzemşah harbe giderken, vüzerâsı ve etbâı ona demişler:
'Sen muzaffer olacaksın. Cenâb-ı Hak seni galip edecek.'
O demiş: 'Ben Allah'ın emriyle, cihad yolunda hareket etmeye vazifedarım. Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmam. Muzaffer etmek veya mağlûp etmek Onun vazifesidir.'

İşte o zat bu sırr-ı teslimiyeti anlamasıyla, harika bir surette çok defa muzaffer olmuştur.

Lügatçe;
Tarik-i hak: Hak ve hakikat yolu-mücahede: Cihad etme, gayret, savaş-vazife: Kıymet ifade eden iş, görev-abd: Kul-rububiyet: Cenâb-ı Hakkın her zaman, her yerde ve her mahlûka muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onu terbiye etmesi ve idâresi altında bulundurması vasfı-sû-i edeb: Edebsizlik, kötü ahlâk-ubudiyet: Kulluk-münâfi: Ters, zıt, aykırı-müteaddid: Pekçok-vüzerâ: Vezirler-etbâ: birisinin idâresinde olanlar, bağlı olanlar, halk-sırr-ı teslimiyet: Cenab-ı Hakk`a güvenme sırrı, gizli hakikati.

Acil olarak bir inşaat firmasına ait yeni kurulan doğalgaz firması için
Deneyimli Makine Mühendisi aranıyor.
Firma İzmir - Bornova Civarındadır.
İlgilenenler ilgili kişiye
[email protected] mail adresinden ulaşabilirler.