Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Allah’ım, İsm-i Âzamının ve Habib-i Ekreminin hürmetine Nur risalelerinin neşri vasıtasıyla Kur’ân hizmetinde bize kolaylık ihsan eyle. Âmin
Hakiki bir müslüman, samimi bir mü'min
hiçbir zaman anarşiye ve bozgunculuğa taraftar olmaz.
Dinin şiddetle menettiği şey; fitne ve anarşidir.
Bediüzzaman
Gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün!
Ramazan'ın sıyâmı, dünyada âhiret için ziraat ve ticaret etmeye gelen nev-i insanın kazancına baktığı cihetteki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:
Ramazan-ı Şerifte sevab-ı a'mâl, bire bindir. Kur'ân-ı Hakîmin, nass-ı hadisle, herbir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on meyve-i Cennet getirir.
Ramazan-ı Şerifte herbir harfin on değil, bin; ve Âyetü'l-Kürsî gibi âyetlerin herbir harfi binler; ve Ramazan-ı Şerifin Cumalarında daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadirde otuz bin hasene sayılır.
Evet, herbir harfi otuz bin bâki meyveler veren Kur'ân-ı Hakîm, öyle bir nuranî şecere-i tûbâ hükmüne geçiyor ki, milyonlarla o bâki meyveleri Ramazan-ı Şerifte mü'minlere kazandırır.
İşte, gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki, bu hurufâtın kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasârette olduğunu anla.
Lügatçe;
sıyâm: Oruç-sevab-ı a'mâl: Amellerin karşılığı-nass-ı hadis: Hadis-i Şerifin açık ifadesi-hurufât: Harfler-hasâret: Zarar, ziyan.
Cehennemin varlığı sonsuz rahmetle nasıl bağdaşabilir? (4)
Madem küfür hadsiz hukuka bir tecavüzdür; elbette hadsiz bir cinayettir. Öyleyse hadsiz bir azaba müstehak eder. Madem bir dakika katl, on beş sene cezada (sekiz milyona yakın dakikada) hapis azabını çekmesini adalet-i beşeriye kabul edip maslahata ve hukuk-u âmmeye muvafık görür. Elbette bir küfür bin katl kadar olması cihetiyle, bir dakika küfr-ü mutlak, sekiz milyara yakın dakikalarda azap çekmesi, o kanun-u adalete muvafık geliyor. Bir sene ömrünü o küfürde geçiren, 2 trilyon 880 milyara yakın dakikada azaba müstehak ve ('Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.'Nisâ Sûresi: 4:169) sırrına mazhar olur.
Lügatçe;
küfür: Îmânsızlık, Allah`a inanmamak, hakkı kabul etmemek, islâmiyetin bir meselesini inkâr etmek-katl: Öldürmek-adalet-i beşeriye: İnsanlığın adâleti-hukuk-u âmme: Kamu hukuku-küfr-ü mutlak: Kesin ve tam bir inkâr.