Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Harf
Devrimi(!) ..
Bazen diyorum ki...
Acaba Harf Devrimi'ni tartışanların önce 'dil nedir, alfabe nedir'
gibi temel bilgiler alanında kafalarını berraklaştırması gerekmez
mi?
İyi de, profesörlerin, uzmanların kafası nasıl berrak olmaz?
Söyleyeyim...
Çünkü herkes alttan alta bilir ki, konu özünde ne dilsel, ne
eğitimsel ne de bilimseldir. Basbayağı siyasidir.
TV'deki programda laf bir ara Latin alfabesiyle bilim yapmanın ve
hatta bilgisayar kullanmanın kolaylığına geldi.
Bir 'uzman' fırsatı kaçırmadı, Arap alfabesini kullananların
'acıklı' halini, bu yüzden Arapların global kültüre ve bilime
eklemlenemediklerini anlattı.
Yahu insan halen birçok farklı alfabeyi kullanan Japonları,
bilgisayar dünyasını oyuncağa çeviren Hintlileri ve Çinlileri
falan düşünmez mi! (Biz Latin alfabesine geçtik diye kaç bilim
Nobeli kazanmışız? Sıfır. Biraz da bunları düşünsek artık!)
Harf Devrimi olmuş bitmiş! Sevmişiz yeni harfleri, uymuşuz,
sindirmişiz.
Zaten insanlığın kültür tarihine baktığınızda görürsünüz ki,
alfabeler dokunulmaz değiller, çok sık değişiyorlar.
Sorun orada değil!
Sorun bu devrim nedeniyle muazzam bir kültürel birikimle bağımızı
koparmış olmamızda! (Bir Alman Goethe'yi, Hölderlin'i
okuyabiliyor, biz yüz yıl öncenin şiirlerini bile yazıldıkları
halle okuyamıyoruz.)
Yine de bu kopuşun üstesinden gelebilirdik. Mesela ortaokullardan
başlayarak seçmeli Osmanlıca dersi konulabilirdi.
Konulmadı! Konulmazdı! Neden?
İşte asıl bu sorunun cevabı önemli.
HAŞMET BABAOĞLU/SABAH