MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 04.07.2012 00:11
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

Cihadın en efdali odur ki; eğri yolda olup hakka karşı mümanaat gösteren en cebbar hükümdarlara, kumandanlara karşı hak söz söylemektir.hadisi şerif

Bu dünya-i deniye, şan ve şerefiyle öyle bir meta değil ki,
aklı başındaki insanları işba etsin, tatmin etsin ve maksud-u bizzat olsun.
Bediüzzaman
Dünya-i deniye: Âdi dünya. Aşağı, kıymetsiz dünya.
İşba: Doyurma.
Maksud-u bizzat: asıl maksat.
Bu millet, başındakini dindar görmek ister
Bu millet-i İslamın cemaatleri, her ne kadar bir cemaat namazsız kalsa, hatta fasık da olsa, yine başlarındakini mütedeyyin görmek ister. Hatta, umum Şarkta, umum memurlara dair en evvel sordukları sual bu imiş: 'Acaba namaz kılıyorlar mı? ' derler. Namaz kılarsa, mutlak emniyet ederler, kılmazsa, ne kadar muktedir olsa, nazarlarında müttehemdir.
Bir zaman, Beytüşşebap aşairinde isyan vardı. Ben gittim, sordum:
'Sebep nedir? '
Dediler ki:
'Kaymakamımız namaz kılmıyordu; öyle dinsizlere nasıl itaat edeceğiz? ' Halbuki, bu sözü söyleyenler de namazsız, hem de eşkıya idiler.

Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvelâ: Sizin leyle-i Berâtınızı ve gelecek Ramazanınızı tebrik eder ve bu gelecek leyle-i Kadri hakkınızda ve hakkımızda bin aydan daha hayırlı olmasını ve defter-i âmâlimize böyle geçmesini Cenab-ı Haktan niyaz ediyoruz. Ve böylece, bayrama kadar
(Allah'ım! Bu Ramazan'da Leyle-i Kadrimizi bize ve sadık Risale-i Nur talebelerine bin aydan daha hayırlı kıl) .
duasını etmeye niyet ettik.
Bu şuhur-u selâse, seksen küsur sene bir ömrü kazandırıyor. Elbette sizler gibi mücahidler onu kazanmaya çalışacaksınız. Cenab-ı Hak herbir gecesini sizin hakkınızda leyle-i Mirac ve leyle-i Berat ve Leyle-i Kadir kadar kıymettar eylesin, âmin.
Said Nursî

Lügatçe;
şuhur-u selâse: Üçaylar.
('Mü'minler ancak kardeştirler; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin.' Hucurat Sûresi: 49:10.)
('Kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver. Bir de bakarsın, aranızda düşmanlık bulunan kimse candan bir dost oluvermiştir.' Fussilet Sûresi: 41:34.)
('Öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenler..-Allah ise iyilik yapanları sever.' Âl-i İmrân Sûresi: 3:134.)
Mü'minlerde nifak ve şikak, kin ve adâvete sebebiyet veren tarafgirlik ve inat ve hased, hakikatçe ve hikmetçe ve insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı ictimaiyece ve hayat-ı mâneviyece çirkin ve merduttur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriye için zehirdir.
Şu hakikatin gayet çok vücuhundan altı vechini beyan ederiz.
Birinci Vecih
Hakikat nazarında zulümdür.
Ey mü'mine kin ve adâvet besleyen insafsız adam! Nasıl ki, sen bir gemide veya bir hanede bulunsan, seninle beraber dokuz mâsum ile bir câni var. O gemiyi gark ve o haneyi ihrak etmeye çalışan bir adamın ne derece zulmettiğini bilirsin. Ve zalimliğini, semâvâta işittirecek derecede bağıracaksın. Hattâ birtek mâsum, dokuz câni olsa, yine o gemi hiçbir kanun-u adaletle batırılmaz.
Aynen öyle de, sen, bir hane-i Rabbâniye ve bir sefine-i İlâhiye olan bir mü'minin vücudunda, İmân ve İslâmiyet ve komşuluk gibi, dokuz değil, belki yirmi sıfat-ı mâsume varken, sana muzır olan ve hoşuna gitmeyen bir câni sıfatı yüzünden ona kin ve adâvet bağlamakla o hane-i mâneviye-i vücudun mânen gark ve ihrakına, tahrip ve batmasına teşebbüs veya arzu etmen, onun gibi şenî ve gaddar bir zulümdür.
Lügatçe;
Uhuvvet: Kardeşlik, din kardeşliği, samîmi dostluk-nifak: Münafıklık, dıştan Müslüman göründüğü halde inanmamak, ikiyüzlülük, dinde riyâ-şikak: ikilik, ittifak etmemek, birleşmemek-adâvet: Düşmanlık-hayat-ı ictimaiye: Toplum hayatı-vücuh: sebepler-gark: Batmak, boğulmak-ihrak: Yakmak-hane-i Rabbâniye: Allahın yaptığı ev-sefine-i İlâhiye: İlâhî gemi-sıfat-ı mâsume: Mâsum, günahsız sıfat-hane-i mâneviye-i vücud: Vücudun mânevî evi-şenî: Çok kötü, çok fenâ, çok çirkin, günahlı iş.