MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 25.06.2012 01:02
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

Said, fitnelerden uzak kalınmış kimse ve musibet ve fitneye giriftar olduğu halde sabreden kişidir. Böylesi adam ise çok garib, pek nadirdir.hadisi şerif

Allah'ım en efdal, en güzel, en büyük, en zâhir, en tâhir, en hoş, en iyi, en değerli, en azîz, en azîm, en şerefli, en yüksek, en pâk, en mübârek, en latîf salâvâtlarınla; en tam, en çok, en ziyâde, en yüksek, en yüce, en devamlı selâmını bir rahmet, bir rızâ, bir af, bir mağfiret olarak ihsan eyle. Bunlar, cömertlik ve kereminin bağış bulutlardan sağanak halinde artarak devam etsin, iyilik cömertliğinin nefis ve şerefli lütûflarıyla artarak büyüsün, ezeliyetinle mütenâsib olarak, hiç kesilmeden devam etsin, ebediyetine uygun olarak ardı arkası kesilmesin. Bütün bunlar, kulun, habîbin, resûlün, yaratıklarının en hayırlısı, açık ve parıldayan nur, zâhir ve kesin bürhan, uçsuz bucaksız deryâ, her tarafı kaplayan ışık, parlak güzellik, üstün şeref, şanlı kemâl olan Efendimiz Muhammed'e olsun. Bu, Senin zâtının azametiyle ona getirdiğin salâvât şeklinde olsun. Aynı şekilde onun âl ve Ashâbına da rahmet et. Bu salâvât hürmetine günahlarımızı bağışla, gönlümüze ferahlık ver, kalplerimizi temizle, ruhlarımıza rahatlık ver, sırlarımızı temizle, fikir ve düşüncelerimizi arındır, sırlarımızdaki bulanıklığı sâfîleştir, hastalıklarımıza şifâ ver, kalplerimize vurulmuş kilitleri apaçık fethinin nuruyla aç.
diyebilirsin,
'Benim rabb-i rahimim, dünyayı bana bir hane yaptı;
ay ve güneşi o haneme bir lamba ve baharı bir deste gül
ve yazı bir sofra-i nimet ve hayvanı bana hizmetkar yaptı;
ve nebatatı, o hanemin zinetli levazımatı yapmıştır.'
Bediuzzaman Said Nursi

Hastaların duasını alınız; onların duası makbuldür.
Ey hastalık vasıtasıyla hayrat yapamamaktan şekvâ eden hasta! Şükret. Hayrâtın en hâlisinin kapısını sana açan, hastalıktır. Hastalık mütemadiyen hastaya ve lillâh için hastaya bakıcılara sevap kazandırmakla beraber, duanın makbuliyetine en mühim bir vesiledir.

Evet, hastalara bakmak, ehl-i İmân için mühim sevabı vardır. Hastaların keyfini sormak, fakat hastayı sıkmamak şartıyla ziyaret etmek, sünnet-i seniyyedir, keffâretü'z-zünub olur. Hadiste vardır ki, 'Hastaların duasını alınız; onların duası makbuldür.

Bahusus hasta, akrabadan olsa, hususan peder ve valide olsa, onlara hizmet mühim bir ibadettir, mühim bir sevaptır. Hastaların kalbini hoşnud etmek, teselli vermek, mühim bir sadaka hükmüne geçer. Bahtiyardır o evlât ki, peder ve validesinin hastalık zamanında, onların seriü't-teessür olan kalblerini memnun edip hayır dualarını alır.

Evet, hayat-ı içtimaiyede en muhterem bir hakikat olan peder ve validesinin şefkatlerine mukabil, hastalıkları zamanında kemâl-i hürmet ve şefkat-i ferzendâne ile mukabele eden o iyi evlâdın vaziyetini ve insaniyetin ulviyetini gösteren o vefâdâr levhaya karşı, hattâ melâikeler dahi 'Maşaallah, bârekâllah' deyip alkışlıyorlar.
Evet, hastalık zamanında, hastalık elemini hiçe indirecek gayet hoş ve ferahlı, etrafında tezahür eden şefkatlerden ve acımak ve merhametlerden gelen lezzetler var. Hastanın duasının makbuliyeti ehemmiyetli bir meseledir. Ben otuz kırk seneden beri, bendeki kulunç denilen bir hastalıktan şifa için dua ederdim. Ben anladım ki, hastalık dua için verilmiş. Dua ile duayı, yani, dua kendi kendini kaldırmadığından, anladım ki, duanın neticesi uhrevîdir, Haşiye kendisi de bir nevi ibadettir ve hastalıkla aczini anlayıp dergâh-ı İlâhiyeye iltica eder. Onun için, otuz senedir şifa duasını ettiğim halde duam zâhirî kabul olmadığından, duayı terk etmek kalbime gelmedi. Zira hastalık duanın vaktidir; şifa duanın neticesi değil. Belki Cenâb-ı Hakîm-i Rahîm şifa verse, fazlından verir.

Hem dua istediğimiz tarzda kabul olmazsa, makbul olmadı denilmez. Hâlık-ı Hakîm daha iyi biliyor; menfaatimize hayırlı ne ise onu verir. bazen dünyaya ait dualarımızı, menfaatimiz için âhiretimize çevirir, öyle kabul eder.

Her ne ise, hastalık sırrıyla hulûsiyet kazanan, hususan zaaf ve aczden ve tezellül ve ihtiyaçtan gelen bir dua, kabule çok yakındır. Hastalık böyle hâlis bir duanın medarıdır. Hem dindar olan hasta, hem hastaya bakan mü'minler de bu duadan istifade etmelidirler.

Haşiye

Evet, bir kısım hastalık duanın sebeb-i vücudu iken, dua hastalığın ademine sebeb olsa, duanın vücudu kendi ademine sebeb olur; bu da olamaz.

Kur'anın tevhid ve ahiretden çokca bahsetmesinin hikmeti

Sual: 'Kur'ân'da sarîhan ve zımnen ve işareten, âhiret ve tevhidi ve beşerin mükâfat ve mücâzâtını binler defa ispat edip nazara vermenin ve her sûrede, her sayfada, her makamda ders vermenin hikmeti nedir? '
Elcevap: Daire-i imkânda ve kâinatın sergüzeştine ait inkılâplarda ve emanet-i kübrayı ve hilâfet-i arziyeyi omuzuna alan nev-i beşerin şekavet ve saadet-i ebediyeye medar olan vazifesine dair en ehemmiyetli, en büyük, en dehşetli meselelerinde, en azametlilerini ders vermek ve hadsiz şüpheleri izale etmek ve gayet şiddetli inkârları ve inatları kırmak cihetinde, elbette o dehşetli inkılâpları tasdik ettirmek ve o inkılâpların azametinde büyük ve beşere en elzem ve en zaruri meseleleri teslim ettirmek için, Kur'ân, binler defa değil, belki milyonlar defa onlara baktırsa yine israf değil ki, milyonlar kere tekrarla o bahisler Kur'ân'da okunur, usanç vermez, ihtiyaç kesilmez.

Lügatçe;
sarîhan: Açıklıkla, berrak bir şekilde-zımnen: Gizli bir mânâ ile. Gizli ifâde ile-Daire-i imkân: Kâinat. Olabilirlikler âlemi. Mükevvenat. Mümkün olan, şartların müsait olduğu âlem-sergüzeşt: Başa gelen hâller, hayat hikâyesi-inkılâp: değişme, köklü değişim-emanet-i kübra: Büyük emânet ve vazife; Allah`a karşı kulluk vazifeleri-şekavet: Sıkıntıda kalmak, mutsuzluk, bir kimsenin iç dünyasının kötü ve çirkin hâle gelmesi-elzem: En lüzumlu.

İstanbul Avrupa Yakasında Başakşehir'de,

yakinen tanıdığımız bir arkadaşımızın kurduğu ve

faaliyete başlamak üzere olan

ASMALI OCAKBAŞI'nda

mutfak işlerine yardımcı olacak

(salata yapımı, bulaşık yıkama, vs.)

18 - 40 yaş arası, sağlık sorunu olmayan,

mutfak işlerinde tecrübeli

erkek-bayan personel...

Kayabaşı, İkitelli, Başakşehir gibi yakın semtlerde ikamet edenlerin

Gönül Erleri Mail Grubu selamıyla aşağıdaki tlf. dan Ali bey ile

işin şartlarını görüşmelerini ve başvuru yapmalarını rica ederiz...

Tlf.: 0533 423 12 60