MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 05.06.2012 01:18
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

İlminden menfaat görülen bir âlim, bin âbidden hayırlıdır.hadisi şerif
'Ey bizi nimetleriyle perverde eden sultanımız! Bize gösterdiğin numunelerin ve gölgelerin asıllarını, membalarını göster; ve bizi makarr-ı saltanatına celb et. Bizi bu çöllerde mahvettirme; bizi huzûruna al, bize merhamet et. Burada bize tattırdığın leziz nimetlerini orada yedir. Bizi zevâl ve teb'îd ile tâzib etme. Sana müştak ve müteşekkir şu mutî raiyyetini başıboş bırakıp idâm etme'
Ey nefis!
Az bir ömürde hadsiz bir amel-i uhrevî istersen
ve her bir dakika-i ömrünü bir ömür kadar faideli görmek istersen
ve âdetini ibâdete ve gafletini huzura kalbetmeyi seversen,
Sünnet-i Seniyeye ittiba et..
Bediüzzaman
Üstadın dersini ve sohbetini dinleyenleri işhad ederek diyebiliriz ki:

Üstadın bir dersi, bir sohbeti, çok gençler için vesile-i necat olduğu gibi, Risale-i Nur’a fedakârâne hizmet için de bir menba-ı istinad olurdu. Nura hizmet eden fedakâr talebelerin ekserisi böyle bir veya birkaç defa Üstadın dersinde, ikazında hazır bulunmuştur. Emirdağında iken, Ankara’ya Nur hizmeti için gönderdiği gönderdiği bir talebesi, hâl-i âleme bakarak, “Bu insanlar ne zaman Nur hakikatlerini dinleyecek, kalın zulmet perdeleri nasıl yırtılacak, mânevî karanlıklar nasıl izale olacak? ” diye ümitsizliğe düşer. Sonra birgün Emirdağına Üstadın yanına döndüğü zaman, o büyük Üstad der: “Vazifemiz hizmettir. Muvaffak olmak, insanlara kabul ettirmek, Cenab-ı Hakkın vazifesidir. Biz vazifemizi yapmakla mükellefiz. Sen orada, ‘Bu insanlar ne zaman Risale-i Nur’u dinleyecekler? ’ diye ümitsizliğe düşme, merak etme. Kat’iyen bil ki, mele-i âlânın hadsiz sakinleri, bugün Risale-i Nur’u alkışlıyorlar. Onun için, hiç ehemmiyeti yok. Kıymet, kemiyette değil, keyfiyettedir. Bazan bir halis ve fedakâr talebe, bine mukabildir” diyerek ye’sini giderir.

Mü’minin namazı, onun bir nevi Mi’racı hükmündedir

Sual: Teşehhüdün mübârek kelimatı, Mi’rac gecesinde Cenâb-ı Hak ile Resulünün bir mükâlemeleri olduğu halde, namazda okunmasının hikmeti nedir?
Elcevap: Her mü’minin namazı, onun bir nevi Mi’racı hükmündedir. Ve o huzura lâyık olan kelimeler ise, Mi’rac-ı Ekber-i Muhammed (Aleyhis-salâtü Vesselâm) da söylenen sözlerdir. Onları zikretmekle, o kudsî sohbet tahattur edilir. O tahatturla o mübârek kelimelerin ma’naları cüz’iyetten külliyete çıkar ve o kudsî ve ihatalı ma’nalar tasavvur edilir veya edilebilir. Ve o tasavvur ile kıymeti ve nuru teâli edip genişlenir.

Lügatçe;
Teşehhüd: Namazda 'tahiyyat'ın oturarak okunması-mükâleme: Konuşma-Mi’rac-ı Ekber-i Muhammed: Peygamberimizin (a.s.m.) Cenâb-ı Hakk`ın huzuruna ruhen, cismen, hâlen çıkması mu`cizesi-tahattur: Akla gelmek, hatırlamak-cüz’iyet: Küçüklük, azlık, basitlik-külliyet: Çokluk, büyüklük, bütünlük.