Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Musibet zamanının uzunluğundan, uzun dersler gördüm.
Bediüzzaman
Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın?
Ey dünyaperest nefsim! Acaba ibâdetteki fütûrun ve namazdaki kusurun, meşâgil-i dünyeviyenin kesretinden midir? Veyahut derd-i maîşetin meşgalesiyle vakit bulamadığından mıdır? Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun?
Sen istidad cihetiyle bütün hayvanâtın fevkınde olduğunu ve hayat-ı dünyeviyenin levâzımâtını tedârikte, iktidar cihetiyle, bir serçe kuşuna yetişemediğini biliyorsun. Bundan neden anlamıyorsun ki, vazife-i asliyen hayvan gibi çabalamak değil, belki hakiki bir insan gibi, hakiki bir hayat-ı dâime için sa'y etmektir.
Bununla beraber, meşâgil-i dünyeviye dediğin, çoğu sana âit olmayan ve fuzûlî bir sûrette karıştığın ve karıştırdığın mâlâyânî meşgalelerdir. En elzemini bırakıp, güyâ binler sene ömrün var gibi en lüzumsuz mâlûmât ile vakit geçiriyorsun. Meselâ, 'Zühalin etrafındaki halkaların keyfiyeti nasıldır? ' ve 'Amerika tavukları ne kadardır? ' gibi kıymetsiz şeylerle kıymettar vaktini geçiriyorsun. Güyâ, kozmoğrafya ilminden ve istatistikçi fenninden bir kemâl alıyorsun!
Lügatçe;
fütûr: Usanç, gevşeklik-meşâgil-i dünyeviye: Dünya meşguliyetleri, işleri-kesret: Çokluk-istidad: Yetenek, kabiliyet-levâzımât: gerekli olan şeyler-vazife-i asliye: Asıl vazife-sa'y: Çalışma, emek-mâlâyânî: Mânâsız, faydasız, boş şey-elzem: Çok gerekli-mâlûmât: Bilgiler-Zühal: Satürn gezegeni.
Susmayacağız! Susturamayacaklar!
Acaba hiç akıl kârı mıdır ki, din düşmanları, iftira ve yalanlardan ibâret yaygaralarını yapsınlar da, bizler hakikati izhâr tarzıyla müdâfaa etmekte susalım? Acaba hiç mümkün müdür ki, İslâmiyet düşmanlığıyla, Üstad Bediüzzaman hakkında zâlimâne ve cebbârâne haksızlıkları irtikâb eden o insafsız propagandacılar, yalanlarını savururken, biz, Üstad ve Risâle-i Nur'un hakkâniyetini ilân ederek, o acîb yalanlarını akîm bırakmaya çalışmayalım?
Acaba eblehlik ve safderunluk olmaz mı ki, Kur'ân ve imânın hunhar ve müstebid zâlim düşmanları, Kur'ân ve İslâmiyeti ve dini, Risâle-i Nur'la, küfr-ü mutlaka karşı müdâfaa ve muhafaza hizmetini yapan Bediüzzaman aleyhtarlığında, mütemâdiyen uydurmalarla seslerini yükseltsinler de, biz, hak ve hakikati beyân ve ilân etmekte sükût edelim, susalım? Veya 'Biraz susun' gibi birşeyle, paravanalar, perdeler arkasında icrâ-i faaliyet yapan o gizli dinsizlere bir nevi yardım etmiş veya desteklemiş olalım? Aslâ ve kellâ, kat' a ve aslâ susmayacağız! Ve hem susturamayacaklardır. Durmayacağız ve hem durduramayacaklardır. Bu can bu kafesten çıkıncaya kadar, bu ruh bu cesedden ayrılıncaya kadar, bu nefes bu bedenden gidinceye kadar, Risâle-i Nur'u okuyacağız, neşredeceğiz. Risâle-i Nur'un mahz-ı hakikat ve ayn-ı hak olduğunu ve Bediüzzaman Said Nursî'nin, yapılan ithamlardan tamamıyla münezzeh ve müberrâ olduğunu, iftiracı ve tertipçi, hunhar din düşmanlarına mukabil, izhâr ve ilân edeceğiz.
Sözler/Konferans