Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Ey gökleri ve yeri yaratan, hem şehadet hem de gayb âlemini bilen Ulu Allah’ım! Kullarının arasında olup biten meselelerde hükmü sadece Sen verirsin. Müjdeler olsun o kimseye ki, Sen’i bilip tanır ve hükmüne rızadîde olur. Yazıklar olsun o kimseye ki, Sen’in marifetinden mahrumdur. Hayır hayır, yazıklar olsun asıl o kimseye ki, Sen’i tanıyıp bildiği halde verdiğin hükümlere razı olmayıp isyan deryasına yelken açar.
Hikmetli Sözler
1-Her nevi varlığın kendi yaradılışına göre bir secdesi ve Allah'a karşı bir ubudiyet arz etmesi vardır. Gölgenin secdesi, yere düşmesidir. Güneşin secdesi, doğuşundan batışına olan meylidir. Şah Veliyullah Dehlevi
2-Aşağılık kimselerden minnet mukabili bir şey isteyip alsan, belki vücutça artarsın. Fakat şeref ve haysiyetçe eksilirsin. Sadi Şirazi
3-Hayatın zevki, ancak Hak ve hayır yolunda mücadele etmektedir. Muhammed İkbal
4-Farz namazdan önce bir müddet namazı murakabe etmek gerekir. Çünkü hiç beklemeden kılınan namaz, dağınık ve düzensiz olur. O halde namazdan önce namazı iyice düşünmelidir. Muhammed İlyas Kandehlevi
5-Avamdan bir Müslümana bile sebepsiz suizan insanı helake sürükler. Âlimlere itiraz ise ondan daha şiddetlidir. Muhammed İlyas Kandehlevi
6-Mümin kendi hakkında nifaktan korkar. Hasan Basri
7-İlimden amel, amelden de zikir meydana gelmesi lazımdır. O takdirde ilim ilim olur, amel de amel olur. Eğer ilimden amel meydana gelmiyorsa, o ilim başlı başına zulmettir. Amelle kalpte Allah'ın zikri meydana gelmiyorsa, o amel tatsızdır. İlimsiz zikir de fitnedir. Muhammed İlyas Kandehlevi
8-Cennet tevazu sahipleri içindir. İnsanda kibirden bir şeyler varsa, önce Cehenneme atılıp, kibri yakılarak temizlenir. Halis tevazu kalınca cennete gönderilir. Muhammed İlyas Kandehlevi
9- Az bir hizmet de yazda çoktur. Bediüzzaman
10- Kabe'ye her an yüz yirmi rahmet nazil olur. Rahmetin altmışı tavaf edenlere, kırkı etrafında namaz kılanlara, yirmisi ona nazar edenleredir. Mehmed Feyzi Pamukçu
Madem ezelî ve ebedî bir Allah var;
elbette saltanat-ı ulûhiyetinin sermedî bir medarı olan
âhiret vardır.
Bediüzzaman
Gençleri tecavüzden, zulümden 'cehennem fikri' vaz geçirir
İnsanların hayat-ı ictimaiyesinin en kuvvetli medarı olan gençler, delikanlılar, şiddet-i galeyanda olan hissiyatlarını ve ifratkâr bulunan nefis ve hevâlarını tecavüzattan ve zulümlerden ve tahribattan durduran ve hayat-ı ictimaiyenin hüsn-ü cereyanını temin eden, yalnız Cehennem fikridir. Yoksa, Cehennem endişesi olmazsa, 'El-hükmü li'l-galib' (Galip olan hükmeder) kaidesiyle, o sarhoş delikanlılar, hevesatları peşinde bîçare zayıflara, âcizlere, dünyayı cehenneme çevireceklerdi ve yüksek insaniyeti gayet süflî bir hayvaniyete döndüreceklerdi.
Lügatçe;
hayat-ı ictimaiye: Toplum hayatı, sosyal hayat-şiddet-i galeyan: Şiddetli coşma, kaynama-hüsn-ü cereyan: İyi işlemek.
Shakespeare'i medihleri kadar Hz. Geylâniyi Övsek bize kâfir derlerdi
Mutaassıblara hücum eden Avrupa'nın kâselisleri, herbiri yüz mutaassıb kadar meslek-i sakîminde mütaassıbtır. Bunlardan birisi Shakespeare medhinde ettiği ifratı, şayet bir hoca o ifratı Şeyh Geylânî medhinde etseydi, tekfir olunacaktı.
Heyhat! Bunların neresinde millete muhabbet ve millet için hamiyet?
Esefâ! Heyet-i içtimaiyeyi faaliyet ve harekete götüren çok ukde-i hayatiyelerden, bizde inkişafa başlayan yalnız fikr-i edebiyat, bahusus şâirâne, müfritâne, edebşikenâne, hodpesendâne olan fikr-i hiciv ve arzu-yu tahkirdir.
('Birbirinizi gıybet etmeyin' Hucurât Sûresi: 49:12) Te'dib-i hakikîye karşı edebsizliktir ki, birbirine saldırıyor. Fakat millete ve İslâmiyete karşı olan târizat-ı zımniyelerini o kâselislerin yüzlerine çarpmakla beraber, onlar birbirine karşı dinsizcesine hiciv ve terzilleri ise, kimbilir belki müstehaktırlar düşünüp, deyip geçmekle iktifa ederiz.
Ben zannederim ki, bu milletin perişaniyetine, fazla cehaletten ziyade, nur-u kalb ile müterafık olmayan fazla zekâvet-i betrâ tesir etmiştir. Bence en müthiş maraz asabîliktir. Zira herşeyi haddinden geçirmekle aksülâmel yaptırır.
Lügatçe;
Mutaassıb: Bir şeyi savunmada aşırılık gösteren ve inat eden; körü körüne inat ve ısrar eden. Aşırı derecede taraftar-kâselis: Dalkavuk. çanak yalayıcılar-meslek-i sakîm: Hastalıklı düşünce, yol-tekfir: Küfürle itham etmek-Heyet-i ictimaiye: Sosyal topluluk-ukde-i hayatiye: Hayat düğümü, hayatın özü-edepşikenâne: Edebi yok ederek-hodpesendâne: Yalnız kendini beğenerek, gururlanarak-fikr-i hiciv: Alay etme düşüncesi-arzu-yu tahkir: küçük düşürme arzusu-Te'dib-i hakikî: Gerçek terbiye-târizat-ı zımniye: Kinayeli söz, gizli eleştiri-terzil: Rezil etme, îtibârını kırma, aşağılama-müterafık: Arkadaşlık eden-zekâvet-i betrâ: Kısır zekâ-asabîlik: Öfke hali.