MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 10.01.2012 00:22
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

Evet, şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez.
Görse de, yüz tevil ile tevil ettirir.
Bediüzzaman

Hikmetli Sözler
1-Fazilet ve meziyet, açıkta yapılması ayıp olan şeyi gizlice de yapmamaktır. Nuşirevan

2-Yaratıklar arasında, hayranlığa değer çok şey vardır, ama en layık olanı insandır. Sophokles

3-İlmin vatanı yoktur. Pasteur

4-İlim deryasının kenarı yoktur. Molla Fenari

5-Âb-ı hayatı, sana yüzsuyun karşılığında verecek olsalar, yine de kabul etme, ta hastalıkla öl. Bu, zilletle yaşamaktan iyidir. Sadi Şirazi

6-Verdiği öğüdü bizzat tutan bunu başkalarına dinletebilir. Feriüddin Attar

7-Çevresindekilere iyi muamelede bulunup, aşağıda olanların da sözlerini dinleyen, en şerefli mevkilere ulaşabilir. Şeyh Ebu Medyen Mağribi

8-Sözün, gözsüzlere göz olsun. Yusuf Has Hacip

9-Kabirlerinde rahat yatıp uyuyanlar, yeryüzünde halkı rahat tutanlardır. Sadi Şirazi

10-Kötü âlimlerin alameti, kendilerine sorulan fetvalara acele cevap vermeleridir. Şeyh Ahmed Haznevi

Nefsinde görmediğin veya görmek istemediğin kusurunu gör

Mü'min kardeşinden sana gelen bir fenalığı bütün bütün ona verip onu mahkûm edemezsin. Çünkü, evvelâ kaderin onda bir hissesi var. Onu çıkarıp, o kader ve kazâ hissesine karşı rıza ile mukabele etmek gerektir.
Saniyen, nefis ve şeytanın hissesini de ayırıp, o adama adâvet değil, belki nefsine mağlûp olduğundan, acımak ve nedamet edeceğini beklemek.

Salisen, sen kendi nefsinde görmediğin veya görmek istemediğin kusurunu gör, bir hisse de ona ver.

Sonra bâki kalan küçük bir hisseye karşı, en selâmetli ve en çabuk hasmını mağlûp edecek af ve safh ile ve ulüvv-ü cenablıkla mukabele etsen, zulümden ve zarardan kurtulursun. Yoksa, sarhoş ve divane olan ve şişeleri ve buz parçalarını elmas fiyatıyla alan cevherci bir Yahudi gibi, beş paraya değmeyen fâni, zâil, muvakkat, ehemmiyetsiz umur-u dünyeviyeye, güya ebedî dünyada durup ebedî beraber kalacak gibi şedit bir hırsla ve daimî bir kinle, mütemadiyen bir adâvetle mukabele etmek, sîga-i mübalağa ile, bir zalûmiyettir veya bir sarhoşluktur, bir nevi divaneliktir.

İşte, hayat-ı şahsiyece bu derece muzır olan adâvete ve fikr-i intikama, eğer şahsını seversen yol verme ki kalbine girsin. Eğer kalbine girmişse, onun sözünü dinleme. Bak, hakikatbîn olan Hafız-ı Şirazî'yi dinle:
Yani, 'Dünya öyle bir metâ değil ki nizâa değsin.' Çünkü, fâni ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanın cüz'î işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın.

Lügatçe;
safh: Suç bağışlama, dostluk etme-ulüvv-ü cenab: Âlî cenablık. * Kerem ve cömertlik sâhibi ve faziletli olmak. Büyüklük- fâni: sonu olan, son bulan, geçici-zâil: Gelip geçici, yok olup giden-umur-u dünyeviye: Dünyevî işler.

Hz. İsa (a.s.) ile Hz. Mehdi kimlerle ve nasıl mücadele edecek?
Hazret-i Mehdînin cemiyet-i nuraniyesi, Süfyan komitesinin tahribatçı rejim-i bid'akârânesini tamir edecek, Sünnet-i Seniyyeyi ihyâ edecek, yani Âlem-i İslâmiyette risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) inkâr niyetiyle şeriat-ı Ahmediyeyi (a.s.m.) tahribe çalışan Süfyan komitesi, Hazret-i Mehdî cemiyetinin mucizekâr mânevî kılıcıyla öldürülecek ve dağıtılacak.

Hem Âlem-i insaniyette inkâr-ı ulûhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesât-ı beşeriyeyi zîr ü zeber eden Deccal komitesini, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın din-i hakikîsini İslâmiyetin hakikatiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaati namı altında ve 'Müslüman İsevîleri' ünvanına lâyık bir cemiyet, o Deccal komitesini, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak, beşeri inkâr-ı ulûhiyetten kurtaracak.

Lügatçe;
cemiyet-i nuraniye: Nurânî topluluk. Nurlanmış insanlardan meydana gelen topluluk-Süfyan: Ahirzamanda geleceği ve islâm dinini yıkmak için çalışacağı sahih hadislerde haber verilen dinsiz ve münâfık bir şahıs, İslâm Deccalı-rejim-i bid'akârâne: Bid`aları, din dışı olan şeyleri getiren rejim, laisizm-inkâr-ı ulûhiyet: Cenâb-ı Allah`ı inkâr fikri.