MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 30.12.2011 20:52
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

İmam-ı Azam'ın seçtiği 5 hadis

İmam-ı Azam Hazretleri oğluna şu nasihatte bulunuyor: Ey oğlum; 500 bin hadis arasından seçtiğim şu 5 hadise uy.

Amel ancak niyetledir. Ve bir kişiye ancak niyet ettiği vardır.

Kişinin malayaniyi (manasız boş söz) terk etmesi İslamiyet'inin güzelliğindendir.

Kendı nefsiniz için istediğiniz ve sevdiğiniz şeyi, din kardeşiniz için de istemedikçe hiçbiriniz tam iman etmiş sayılmazsınız.

Şüphesız helâl belli, haram da bellidir. Allah güzeldir, ancak güzel şeyleri kabul eder.

Müslüman, Müslümanlara eliyle ve diliyle zarar vermeyen kimsedir.

Sen, Allah'ın azabından kork ve rahmetini um; havf ile reca (ümit ve korku) arasında ol. Fakat ümidin korkuya (recân havfe) galip gelsin. Sıhhatli olduğun halde, korku ve rahatlık arasında sabit ol. Cenab-ı Allah hakkında hüsn-i zanda bulun. Oğlum! Bozuk itikatli olanlardan uzak olmanı, kalb-i selim sahibi olarak ölmeni isterim. Şüphesiz Allah (cc) Gafûr ve Rahîm'dir.

İnançsızlık neden affedilmez?
(.....) Hulfü'l-vaad ise, hem zillet, hem tezellüldür. Hiçbir cihetle celâl-i kudsiyetine yanaşamaz. Hulfü'l-vaîd ise, ya afdan, ya aczden gelir. Halbuki, küfür cinâyet-i mutlakadır, Haşiye affa kâbil değil. Kadîr-i Mutlak ise, aczden münezzeh ve mukaddestir.

Haşiye: Evet, küfür mevcudâtın kıymetini ıskat ve mânâsızlıkla ittiham ettiğinden, bütün kâinata karşı bir tahkir; ve mevcudât aynalarında cilve-i esmâyı inkâr olduğundan, bütün esmâ-i İlâhiyeye karşı bir tezyif; ve mevcudâtın Vahdâniyete olan şehâdetlerini reddettiğinden, bütün mahlûkata karşı bir tekzib olduğundan, istidad-ı insanîyi öyle ifsad eder ki, salâh ve hayrı kabule liyâkati kalmaz. Hem, bir zülm-ü azîmdir ki, umum mahlûkatın ve bütün esmâ-i İlâhiyenin hukukuna bir tecavüzdür.

İşte, şu hukukun muhâfazası ve nefs-i kâfir hayra kabiliyetsizliği, küfrün adem-i affını iktizâ eder. ('Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür' Lokman Sûresi: 13.) şu mânâyı ifade eder.

Lügatçe;
Hulfü'l-vaad: Ahdinden dönme, verdiği sözü yerine getirmeme-zillet: Aşağılık, horluk, alçaklık-tezellül: Küçüklük, aşağılanma, hakareti kabul etme-celâl-i kudsiyet: Allah`ın sonsuz büyüklük ve haşmetinin kusursuz ve noksansız olması-Hulfü'l-vaîd: haber verdiği halde kötülük yapanlara ileride vereceğini bildirdiği cezaları vermemek-mevcudât: Varlıklar-ıskat: Düşürmek-tahkir: Hakaret etme, horlamak, aşağılamak-tezyif: alaya alma-Vahdâniyet: Allah`ın bütün isim ve sıfatlarıyla bütün varlıklarda birden tecellî etmesi-tekzib: Yalanlamak-istidad-ı insanî: İnsanın kabiliyeti, yeteneği, insan eden özellikler-ifsad: Bozmak-salâh: Bir şeyin en iyi hâli-zulm-ü azîm: Büyük zulüm-adem-i aff: Affın yokluğu, effetmeme.