Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Ey insan! İnsan isen,
şu güzel işlere tabiatı, tesadüfü, abesiyeti, dalâleti karıştırma;
çirkin etme, çirkin yapma, çirkin olma.
Bediüzzaman
Yapraklı deniz ejderleri adeta birer 'kamuflaj ustasıdırlar', akıntılarla dalgalanan yosunlara çok benzerler. Bu familyadaki balıkların gövdesinin etrafında halka biçiminde kemikli, bir dış iskelet zırhı vardır. Hortum biçimini almış uzun ve dişsiz bir ağızları bulunur. Zırhlı gövdelerinden yapraksı uzantılar çıkar.
Yosuna benzeyen görüntüleri sayesinde avları tarafından genellikle fark edilmeyen deniz ejderleri, hortumlarını birdenbire uzatarak suda bir emme kuvveti yaratırlar ve karidesleri içlerine çekerek yutarlar. Yapraklı deniz ejderlerinin bir başka önemli özelliği de erkeklerinin yumurtalarını çevresinde korumaya almasıdır. Ejderin kamuflajı sayesinde yumurtalar görünmezler.
…ve Allah ile beraber başka bir ilaha tapma. O’ndan başka ilah yoktur. O’nun yüzünden (zatından) başka her şey helak olucudur. Hüküm o'nundur ve siz o'na döndürüleceksiniz. (Kasas suresi, 88)
Zebra balıkları üzerinde yapılan bir araştırma bu balıkların otomatik bir kalp yenileme sistemine sahip olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmanın sonuçları kalp hastalıklarını tedavide kullanılabilecek. Howard Hughes Tıp Enstitüsü’nden Mark Keating liderliğindeki bilim adamları balığın kalbini tam %20 oranında kesiler. Kalbinin 5’te biri kesilmiş balıklar 1 hafta sonunda normal balıklar seviyesinde bir hareketlilliğe kavuştular. 1 ay sonunda ise yepyeni bir kalp duvarı örülmüş oldu. İki ay sonunda ise kalp üzerinde hiçbir yara izi kalmayacak şekilde yenilenme tamamlanmış oldu.
Bu yenilenme sırasında kalp hücreleri arasında çok yönlü bir işbirliği yürütülüyor. İlk aşamada yaranın üzeri örtülecek şekilde kalp hücreleri üretiliyor. Bundan sonra hücrelerde kalbin eksik bölümünü dolduracak hızlı bir üreme başlıyor. Bu yenilemede en şaşırtıcı davranış ise komşu kalp hücrelerinden geliyor. Bu özelleşmiş kalp hücreleri kendi özelliklerini bir yana bırakıp farklılaşıp gerekli yerlere göç ediyorlar. Birer kök hücresi olan bu komşu hücreler gerekli bölgedeki dokunun özelliğine bürünüp başlangıçtaki karakterlerini bir yana bırakmış oluyorlar.
Hücreler arasındaki bu işbirliği moleküler seviyede anlaşılabilecek olursa insanlarda kalp sıkışmaları sonucu meydana gelen doku zedelenmelerini tedavi etmek mümkün olabilecek. Ancak hücrelerin birbirleriyle haberleşmede kullandıkları “dili” anlamak günümüzün ileri bilim seviyesiyle bile yakın görülmüyor. Bu yüzden balık kalbindeki hücre işbirliği bilim adamları için önemli bir model oluşturuyor. Araştırma lideri Keating “ Bu balık, araştırmalarımızı ‘Karanlık Çağlar”dan çıkarabilir” yorumunu yapıyor(1) .
Bu balık canlı hücrelerdeki bilinci bir kez daha göstermiş oluyor. Şuursuz atomlardan meydana gelen ve herhangi bir düşünme yeteneğine sahip olmayan hücreler arasında böyle bir işbirliğinin sürdürülmesi, tüm bu hücrelerin ilhamla hareket ettiğini gösteriyor.
Allah yeryüzündeki sayısız canlıdaki hücrelerin her birini kontrol etmektedir. Mülkün tümü O’na aittir.
“Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur”. (Bakara Suresi, 107)