Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Efendimizin (a.s.m.) Taif Dönüşü Yaptığı Dua
Bilindiği gibi Efendimiz(sav) amcası Ebu Talib’in vefatıyla Kureyş müşriklerinin baskılarını alabildiğine artırması üzerine Taif şehrine gitmiş, orada on gün kalmış, ama davetine karşı horlanma, tezyif ve tahkir görmüş, taşlanmıştı. Bunu üzerine geri dönerken gönlü kırık bir şekilde bir çardağın gölgesinde şu duayı yapmıştı:
Allahım! Kuvvetimin za'fa uğradığını, çaresizliğimi, halkın gözünde hor ve hakir görüldüğümü ancak sana arz ederim. Ey merhametlilerin en merhametlisi, herkesin zayıf görüp de dalına bindiği biçarelerin Rabbi sensin, İlâhî, huysuz ve yüzsüz bir düşmanın eline beni düşürmeyecek, hatta hayâtımın dizginlerini eline verdiğim akrabamdan bir dosta bile bırakmayacak kadar bana merhametlisin.
Ya Rabb, eğer bana karşı gazablı değilsen, çektiğim belâ ve sıkıntılara hiç aldırmam, fakat senin esirgeyiciliğin bunları da göstermeyecek kadar geniştir.
Ya Rabb gazabına uğramaktan, rızandan mahrum kalmaktan, senin karanlıkları aydınlatan, din ve dünya işlerini dengeleyen nuruna sığınırım. Razı oluncaya kadar işte affını diliyorum. Bütün kuvvet ve kudret ancak seninledir...'
(Bkz. Tecrid Tercemesi, 2/614 (431 No'lu Hadis ve açıklaması) İbn; Hişâm, 2/61; İbnü'l-Esîr, 2/91–92; Zâdü'l-Meâd, 2/123–124)
Efendimizin (a.s.m.) Taif Dönüşü Yaptığı Dua
Bilindiği gibi Efendimiz(sav) amcası Ebu Talib’in vefatıyla Kureyş müşriklerinin baskılarını alabildiğine artırması üzerine Taif şehrine gitmiş, orada on gün kalmış, ama davetine karşı horlanma, tezyif ve tahkir görmüş, taşlanmıştı. Bunu üzerine geri dönerken gönlü kırık bir şekilde bir çardağın gölgesinde şu duayı yapmıştı:
Allahım! Kuvvetimin za'fa uğradığını, çaresizliğimi, halkın gözünde hor ve hakir görüldüğümü ancak sana arz ederim. Ey merhametlilerin en merhametlisi, herkesin zayıf görüp de dalına bindiği biçarelerin Rabbi sensin, İlâhî, huysuz ve yüzsüz bir düşmanın eline beni düşürmeyecek, hatta hayâtımın dizginlerini eline verdiğim akrabamdan bir dosta bile bırakmayacak kadar bana merhametlisin.
Ya Rabb, eğer bana karşı gazablı değilsen, çektiğim belâ ve sıkıntılara hiç aldırmam, fakat senin esirgeyiciliğin bunları da göstermeyecek kadar geniştir.
Ya Rabb gazabına uğramaktan, rızandan mahrum kalmaktan, senin karanlıkları aydınlatan, din ve dünya işlerini dengeleyen nuruna sığınırım. Razı oluncaya kadar işte affını diliyorum. Bütün kuvvet ve kudret ancak seninledir...'
(Bkz. Tecrid Tercemesi, 2/614 (431 No'lu Hadis ve açıklaması) İbn; Hişâm, 2/61; İbnü'l-Esîr, 2/91–92; Zâdü'l-Meâd, 2/123–124)
Âb-ı rû-yi Habîb-i Ekrem için,
Kerbelâ’da revan olan dem için,
Şeb-i firkatte ağlayan göz için,
Râh-i aşkında sürünen yüz için.
Risale-i Nur’a ve Üstada ve İslâma zafer ver, yâ Rabbî! Âmin.
Ey Risale-i Nur! Seni söndürmek isteyen bedbahtların necm-i istikbali sönsün. İzzet ve ikbâli ve şân ü şerefi aksine dönsün. Sen sönmez ve ölmez bir nursun.
Duanıza muhtaç talebeniz
Hasan Feyzi (Rahmetullahi Aleyh)
âb-ı rû-yi Habîb-i Ekrem: Allah’ın sevgili kulu olan Hz. Muhammed’in (a.s.m.) yüz suyu
revan: akan, giden
dem: kan
şeb-i firkat: ayrılık gecesi
râh-i aşk: aşk yolu