MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 03.08.2011 01:10
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

İskandinavya'da Üstad Bediüzzaman
Salih Sevgican
Kuzeyin uzun gecelerinde, Son Şahitler kitabını yoğun bir tarzda okuyup notlar aldığım günlerde, çok etkileniyor ve feyiz alıyordum. Bizzat talebelerinin ve Üstadın yaşadıkları ve anıları inanılmazdı. Sanki kitabın içerisinde yer alıyordum. Kuvve-i Hayaliyem bazen beni alıp götürüyordu. O gece ailecek okumuştuk. Ben okuyorum ailem dinlemekteydi. Sabaha karşı rüyamda bana birisi şöyle diyordu: 'Bediüzzaman'ın Maraşlı talebesi diyor ki bizler ve Üstad senin okumandan memnunuz. Seviniyorlar senin o kitabı bu şekilde okumana.'

Uyandığımda üzerimde tarif edemediğim bir sevinç vardı. Ne oldu ne bitti anlayamadım. Eşime bu rüyamı paylaşınca o da bana ilginç bir şekilde şöyle dedi: 'Senin o kitaba bakıp okuman o kadar zevk veriyordu ki bana anlatamam. İmrenmiştim. O kişilere tek tek değer vermen ve ayrıntıların önemle üzerinde durman karşısında hayret etmiştim' dedi. Kişi sevdiği ile beraber olacak ise ötede, o zaman onların hayat karelerini anlatan eserleri tek tek incelemeli ve oradan aldığımız alacağımız edep ölçüleri, ahlak kuralları, iman ilmi ve her türlü güzel hasletleri hayatımıza hayat kılmalı ve bu uğurda hırz-ı can etmeliyiz diye düşünenlerdendim. Fakat İhlaslıca ve riyadan uzak bir kulluk hele hele Süm'a'dan cüda bir yaşantı zorunda zoruydu. Yine de bu rüyamı paylaşmak istemiştim. Hep arkadaşlarla söylediğimiz birşey vardı: 'İhlasa giden yol bazen riyadan geçer' derdik. Bir de acizane hep şu düşüncem oldu. Üstada ve muhterem büyüklere olan sevgim kalbimde mevcut. Bunu gayet iyi biliyorum. Hayıflandığım nokta ise bu sevgide, sevginin ve muhabbetin kemalini yakalayamamış olma riskimiz var sadece diye düşünürüm hep.

O gece rüyadan önce Son Şahitler kitabından altını çize çize en son öğrendiklerimden bazılarını paylaşmak isterim:

1- 'Eskişehir'de vefat edersem Muttalibe, Emirdağ'da vefat edersem kaldığım evin bulunduğu yere ve Isparta'da vefat edersem Çam dağına beni defnediniz.'

2- Üstad hazretleri yanında ve üstünde resimli para hiç taşımaz ve de tutmazdı. Yanında taşıdığı paralar resimsiz 6 kuruşluk, sarı 25 kuruşluk veya var ise reşat altın idi.

3-Abdullah Yeğin ağabey Üstada mektup ile kurban bayramında memleketine gidip gidemeyeceğini soruyor. Üstaddan gelen cevap 'gidemez! babası gelsin Urfa'da onu ziyaret etsin' diye Abdulah Yeğin abi için mesaj yollattırıyor.

4-'Hükümet Kore'ye 4500 asker gönderiyormuş. Eğer bana izin verseler 5000 genç nur talebelerim ile gönüllü olarak komünistler ile harb etmek için ben de giderdim.'

5-Kore'ye gönderdiği bir talebesine (Bayram Yüksel) : 'harptede namazını bırakma. Namazını bırakmaman şartı ile duacıyım.' O talebesi evine geldiğinde hiçbir yara bile almadığını ama atletlerinin kurşun deliği dolu olduğunu söyledi.

6- Üstad birgün 'Evliyaullahın toplantısı var. Benim bu kaldığımız evin 2 yıllık kirasını vermem lazım' dedi.

7- Talebesi Mehmet Kayalar Üstadına 'Üstadım Risale-i Nurları çok seviyor ve hep okumak istiyorum fakat bu kalın kafamda durmuyor, almıyor' diye serzenişte bulunmuş. Üstad yanına çağırıp iki eli ile kafasını tutarak iyice sıkıştırmış. Sonra da 'git şimdi oku anlayacaksın' demiş. Mehmet Kayalar o günden itibaren Risaleden okuduğu hiçbir şeyi unutmadığını söylemiş.

Not: Eskişehir'de Muttalip ilçesine Üstad Bediuzaman'ın 2 defa gitmesi hep ilgimi çekmiştir. Hızır soluklu aziz Üstad'ın oraya gidişinde çok hikmetler gizli. Bu yazın başında orada biraz araştırma yaptım. Yakında onları paylaşacağım.Çok esrarengiz şeyler olmuş oralarda.

-