Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Uyan başlıklı yazımı bir çok Sosyal Paylaşım siteleri ve Üyesi olduğum Antoloji guruplarında paylaştım.
Yazımın ana temasını oluşturan,
İnsnlığın içinde bulunduğu gafletin sebebini soran Değerli bir dosta yazmış olduğum Cevabi bir yazıdır.
İlgilenen dostların dikkatine.
Değerli Kardeşim.
İnsanlar bu hale kendi istek ve iradeleri ile gelmedi.
Onları dünya saltanatlarını hakim kılmak isteyen odaklar uyuşturup emellerini gerçekleştirmek için her gün ihtiyaçlarını artırarak sorgulama yeteneklerini köreltip hatta öldürerek karın tokluğuna çalışan robotlar haline getirdiler.
Kimilerini zevk ve eğlence zehri ile, kimilerini mal ve makam hırsı ile, kimilerini bilim ve teknik putu ile, büyük kitleleri açlığa mahkum edip midesinden başka bir şey düşünemez hale getirmek ile, kimi kitleleri spor stadyumlarında, kimilerini, kahvede kumar masalarına, kimilerini televizyon ve bilgisayar ekranına mahkum edip insanlığı insanlıktan uzaklaştırdılar.
Elbette insanlar çalışacak kazanacak.
Fıtratlarındaki yetenekleri geliştirecek, kurmuş olduğu kültür, medeniyet ve teknolojisini her gün bir adım daha ileriye taşıyacaktır.
Bu insanın fıtratına yaratıcı tarafından konulmuş sevki tabidir.
Kainatın sırlarını keşfedecek hazinelerini çıkaracak, yaratıcının esma ve sıfatlarına ayna olacak mükemmellikte yaratılmış olan bir mahluk içgüdülerinin mahkumu edilemez.
Allah insanı Akıl, İlim, İrade ile özgürleştirip,
Hafıza ve hayal ile de geçmiş ve geleceği kurma ve kullanma yeteneği ile donatmıştır.
Allah’ın esama-i Hüsna ve Sıfatı sübhaniyesine ayine olma imkan ve şerefine layık bir mahluk elbette kainatın sultanı, yer yüzünün halifesi ve Halık-ı arz ve semavatın da muhatabı hası olmaya layık olur.
Dünya hayatının gelişme ve yükselişi adına sema-i ilahiyeye mazhariyetin kendisine yüklemiş olduğu mucitlik yönü;
Ruhundaki ebedi saadet arzusundan kaynaklanan cennet standardında bir hayat arzusu;
Gelişmelere yol gösteren merak ve ihtiyaç duygusunun cazibesine kapılıp kendisini ve yaratılışının ana gayesini ona unutturmamalı.
Ahlaki değerleri erozyona uğratmadan, ömrünü sonuçsuzluğa veya ebedi azaba mahkum etmeden.
Kendisini ekonomi motor çarklarının değersiz yağı, işlenen ham maddesi veya şuursuz bir tüketicisi haline getirmeden;
Dünyada!
Şahsı adına, ailesi adına, insanlık adına yaptığı her iş, attığı her adım, üretip insanlığın istifadesine sunduğu her değerin ona ahirette ebedi saadetin kapılarını aralayan makamını yücelten ömür sermayesinin yatırım alanı görmesini sağlayarak NE TEMBELLİĞE NEDE BEDBİNLİĞE FIRSAT TAMAMADAN dünya ve ahiret dengesini doğru kurup,
“EDDÜNAY MEZRAATÜL AHİRE” hadisi şerifinin ışığında dünyayı maddi yaşam alanı olmanın yanı sıra AİRETİ KAZANMANIN ÇALIŞMA MEKANI OLDUĞUNU da unutmamak ve unutturmamak gerek.
İşte insanlığın iki handikabı!
Biri İFRAT.
Diğeri TEFRİT.
Din deyince dünyayı terk ANLIYOR.
Dünya deyince DİNİ İNKAR EDİYOR.
Oysa Allah’ın Resulu “HAYRUL UMURİ EVSATUHA” deyip hayırlı olan ifrat ve tefritten uzak, vasat olduğunun altını çiziyor.
Amma anlayan kim dinleyen kim.
İnsanlık olarak Allah son akıbetimizi hayır etsin.
Gidişatımız hiç iyi görünmüyor.
Fezaları fethetmek, Atomu parçalamak, arzın derinliklerindeki gizli hazineleri çıkarıp sadece dünya adına istifade etmek, hücrenin genetik kodları ile oynamak insanın doymak bilmeyen arzularını geçici olarak tatmin ile kendisine rakip olarak gördüğü hemcinslerine karşı sanal bir galibiyet sağlama hırs ve inadını okşamaktan başka bir işe yaramıyor.
İnsan dünyada Allah’ın vermiş olduğu yetenekleri, nimetleri, imkanları kullansın amma bütün bunların veriliş sebebi olan Allah’ın RIZASI VE RUHUNU ŞİDDETLE İHTİYAÇ DUYDUĞU VE ARADIĞI AHİRET SAADETİNİ KAZANMAYI da aklından bir an olsun asla çıkarmasın.
Değerli kardeşim.
Hakkını helal et.
Sen bir kelimelik bir soru sordun,
Ben senin çok değerli zamanını alacak çok uzun bir yazı yazarak seni okumak zorunda bıraktım.
İnşallah hayra vesile olur.
Allah’a emanet ol.
Selam ve dua ile.
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Necdet EREM
Alan: Grup: MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 02.08.2011 00:14:00
Konu: Uyan.
Uyan.
Maalesef insanlık sarhoşçasına;
Niçin yaratıldığının ve nasıl yaşadığının farkında değil.
Hayatı sebep ve sonuçları ile sorgulayan yok! ...
Değerini bilen ve değerine uygun yaşayanlar ise yok denecek kadar az.
İşin garibi hor ve hakir yaşayanlar tarafından da horlanıyorlar.
Değersiz ve boş şeyler için
En değerli SERVET olan ömürler,
Geçici, zararlı bir çoğu da kıymetsiz ve manasız şeyler uğruna,
Hovardaca israf ediliyor! ...
Dünya yolculuğu bitip kabir denen son durağa varıldığında,
Kazanç zan edilenlerin kayıp;
Kar sanılanların zarar olduğunu görmenin HÜSRANI İLE! ..
MÜFLİS BİR YAHUDİ TÜCCAR GİBİ ACI BİR PİŞMANLIK içinde dizler dövülecek ama nafile.
Ey İnsan!
Aklını Başına Al.
Ölüm sekaratı SENİ UYANDIRMADAN EVVEL UYAN.
Necdet EREM.
Damlalar 237 Uyan.
12/351
