Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Ona ve âline yer ve gökler dolusu rahmet ve selâmlar olsun.
Allah'ım, işaretiyle ayın ikiye bölündüğü Zât hürmetine benim kalbimi ve sâdık Nur Talebelerinin kalplerini Kur'ân güneşi mukabilinde ay gibi yap. Âmin, âmin.
Bak, öyle bir hâcet-i âmme için duâ ediyor ki (a.s.m.) ,
değil ehl-i arz, belki ehl-i semâvât, belki bütün mevcudât, niyazına:
'Evet, yâ Rabbenâ, ver, biz dahi istiyoruz'
deyip iştirak ediyorlar.
Bediüzzaman
haceti amme: herkesin ihtiyacı
ehl-i arz: yeryüzünde yaşan bütün canlılar
ehl-i semavat: sema tabakalarında yaşayan melâike ve ruhaniyat
mevcudat: varlıklar
Allah'ın seni sevmesini istiyorsan...
İmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî (r.a.) demiş ki: 'Ben seyr-i ruhanîde kat-ı merâtib ederken, tabakat-ı evliyâ içinde en parlak, en haşmetli, en letâfetli, en emniyetli, Sünnet-i Seniyyeye ittibâı esas-ı tarikat ittihaz edenleri gördüm. Hattâ o tabakanın âmi evliyaları, sair tabakâtın has velîlerinden daha muhteşem görünüyordu.'
Evet, Müceddid-i Elf-i Sâni İmam-ı Rabbânî (r.a.) hak söylüyor. Sünnet-i Seniyyeyi esas tutan, Habibullahın zılli altında makam-ı mahbubiyete mazhardır.
Lügatçe;
seyr-i ruhanî: Mânevî ve ruhânî makamlarda seyir ve seyahat-kat-ı merâtib: mertebelerde yükselmek, ilerlemek-Sünnet-i Seniyye: Peygamberimizin (a.s.m.) sözlerine, emirlerine ve hareketlerine dâir en yüksek ve kıymetli haller, tavırlar, hareket düsturları-ittibâ: Uyma, tâbî olma, arkasından gitme-esas-ı tarikat: Tarîkatın esası, aslı, temeli-Müceddid-i Elf-i Sâni: İkinci bin yılının müceddidi, yenileyicisi olan İmâm-ı Rabbânî (r.a.) -zıll: Gölge, saye-makam-ı mahbubiyet: Allah`ın sevgisini kazanma makamı, sevilme derecesi.