MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 13.06.2011 14:41
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

'Rü'yet-i Cemalullah'a' kavuşmanın güzelliğini anlayabilirsen anla

Dokuzuncu İşaret: İmân ve muhabbetullâhın neticesi, ehl-i keşif ve tahkikin ittifakıyla, dünyanın bin sene hayat-ı mesûdânesi, bir saatine değmeyen Cennet hayatı ve Cennet hayatının dahi bin senesi, bir saat müşâhedesine değmeyen bir kudsî, münezzeh cemâl ve kemâl sahibi olan Zât-ı Zülcelâlin müşâhedesi, rü'yetidir ki, Haşiye hadîs-i katî ile ve Kur'ân'ın nassıyla sabittir. Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm gibi bir muhteşem kemâl ile meşhur bir zâtın rü'yetine iştiyaklı bir merak, Hazret-i Yûsuf Aleyhisselâm gibi bir cemâl ile mümtaz bir zâtın şuhuduna meraklı bir iştiyak, herkes vicdânen hisseder. Acaba, dünyanın bütün mehâsin ve kemâlâtından binler derece yüksek olan Cennetin bütün mehâsin ve kemâlâtı bir cilve-i cemâli ve kemâli olan bir Zâtın rü'yeti, ne kadar mergub, merakâver ve şuhudu ne derece matlûb ve iştiyakâver olduğunu kıyas edebilirsen, et.


(Allah'ım! Bizi, dünyada Senin sevgin ve bizi Sana ve Senin emrettiğin gibi istikâmetli olmaya yaklaştıracak şeylerin sevgisiyle, âhirette ise rahmetin ve cemâlini bize göstermeğe rızıklandır.)



('Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın.' Bakara Sûresi: 32.)

(Allah'ım, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Resûlüne, onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle. âmin.)

Tenbih
Şu Sözün âhirinde uzun tafsilâtı uzun görme. Ehemmiyetine nisbeten kısadır; daha uzun ister.
Bütün Sözlerde konuşan ben değilim. Belki, işârât-ı Kur'âniye nâmına hakikattir. Hakikat ise hak söyler, doğru konuşur. Eğer yanlış bir şey gördünüz; muhakkak biliniz ki, haberim olmadan fikrim karışmış, karıştırmış, yanlış etmiş.

Haşiye: Hadîsin nassıyla, 'O şuhud, bütün lezâiz-i Cennetin o derece fevkındedir ki, onları unutturur ve şuhuddan sonra, ehl-i şuhudun hüsn-ü cemâli o derece fazlalaşır ki, döndükleri vakit, saraylarındaki âileleri çok dikkat ile, zor ile onları tanıyabilirler' hadîste vârid olmuştur.

Lügatçe:
ehl-i keşif ve tahkik: gayb âlemine ait bilinmeyen hakikatleri Cenâb-ı Allah’ın lütfu ve ihsanıyla bilen kimseler-müşâhede: Görme, seyretme-Zât-ı Zülcelal: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Zât, Allah-rü'yet: Cenâb-ı Hakkın cemâlini görme-nass: açık ve kesin hüküm-iştiyak: çok kuvvetli arzu ve istek-şuhud: görme-mehâsin: Güzellikler-cilve-i cemâli ve kemâl: güzellik ve mükemmelliğin yansıması.