MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 09.06.2011 12:00
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

Allahım, Seni nasıl tanımaları, Sana nasıl kullukta bulunmaları gerektiğini öğretmek için;
*kullarına muallim,
*isimlerinin hazînelerini tanıtıcı,
*kâinat kitâbının âyetlerinin tercümânı,
*kulluğuyla rubûbiyet güzelliğinin aynası
olarak gönderdiğin zâta, onun bütün âl ve ashâbına salât ve selâm eyle. Bize ve erkek, kadın bütün mü'minlere merhamet eyle. Amin. Bunu rahmetinle yap ey, merhamet edenlerin en merhametlisi!

Çocuklara der: 'Cennet var, haylazlığı bırak.' Kur'ân dersiyle temkin verir.
Gençlere der: 'Cehennem var, sarhoşluğu bırak. Aklı başlarına getirir.
Zâlime der: 'Şiddetli azap var, tokat yiyeceksin.' Adalete başını eğdirir.
İhtiyarlara der: 'Senin elinden çıkmış bütün saadetlerinden çok yüksek ve daimî bir uhrevî saadet ve taze, bâki bir gençlik seni bekliyorlar. Onları kazanmaya çalış.' Ağlamasını gülmeye çevirir.

Bediüzzaman

Kable'l-bülûğ evlâdı vefât edenlere müjde!
Dördüncü İşaret: Vâlideyn ve evlâda muhabbet-i meşrûanın neticesi, nass-ı Kur'ân ile, Cenâb-ı Erhamü'r-Râhimîn, onların makamları ayrı ayrı da olsa, yine o mes'ud âileye sâfî olarak lezzet-i sohbeti Cennete lâyık bir hüsn-ü muâşeret sûretinde dâr-ı bekâda ebedî mülâkât ile ihsan eder.

Ve on beş yaşına girmeden, yani, hadd-i bülûğa vâsıl olmadan vefât eden çocuklar, (Ebediyen yaşlanmayacak olan çocuklar. Vâkıa Sûresi: 17.) ile tâbir edilen Cennet çocukları şeklinde ve Cennete lâyık bir tarzda, gayet süslü, sevimli bir sûrette onları Cennette dahi peder ve vâlidelerinin kucaklarına verir, veledperverlik hislerini memnun eder, ebedî o zevki ve o lezzeti onlara verir. Zîrâ çocuklar sinn-i teklife girmediklerinden, ebedî sevimli, şirin çocuk olarak kalacaklar. Dünyadaki her lezzetli şeyin en âlâsı Cennette bulunur. Yalnız çok şirin olan veledperverlik, yani, çocuklarını sevip okşamak zevki, Cennet tenâsül yeri olmadığından, Cennette yoktur zannedilirdi. İşte bu sûrette, o dahi vardır. Hem en zevkli ve en şirin bir tarzda vardır. İşte, kable'l-bülûğ evlâdı vefât edenlere müjde!

Lügatçe;
muhabbet-i meşrûa: Dîne uygun sevgi-veledperverlik: Çocuğu çok sevmek-sinn-i teklif: İnsanın dînî emirleri yapmakla sorumlu olduğu çağ; bülûğ çağı-tenâsül: Türemek, nesil yetiştirmek, üremek-kable'l-bülûğ: Ergenlik öncesi, bülûğdan önce.

Bediüzzaman Said Nursi’nin has talebelerinden Zübeyr Gündüzalp’in şu sözlerini hatırlatmak istediğini ifade etti:
“Biz ahrar, yani hürriyetçiyiz. Şeyhülislam seçmiyoruz ki takvasına bakalım. Siyasetçi seçiyoruz. Fikrimize dost olsa yeter.
İsim ve şahıslar değişebilir. Ama ölçüler değişmez. Biz ölçülerimize uyanları destekleriz. Sahneden düşenleri sahneye çıkarmak bizim işimiz değil.
Ölçülerimize uyan, bu ölçülerle millet ekseriyetinin desteğini kazanan kim olursa olsun, biz onu reylerimizle destekleriz.
Mesleğimizde milletin ekseriyetinin hüsnü teveccühünü kaybetmiş, mazi olanlarla istikbale yürünmez, onlarla kaybedecek zamanımız yoktur.”