Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Rahman Rahim Allah’ın adıylaŞüphe yok ki Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah’ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar. Şeytanlara kardeş olanlara gelince, şeytanlar onları azgınlığın içine çekerler, sonra da bundan hiç geri durmazlar.
A’raf suresi 201-202
Cenâb-ı Hakka İmân eden, elbette Ona itaat edecek.
Ve itaat yolları içinde en makbulü
ve en müstakimi ve en kısası,
bilâşüphe, Habibullahın gösterdiği ve takip ettiği yoldur.
Bediüzzaman
Muhabbet iki kısımdır. Biri: Mana-yı harfiyle, yani: Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam hesabına, Cenab-ı Hak namına, Hazret-i Ali ile Hasan ve Hüseyin ve Al-i Beyt'i sevmektir. Şu muhabbet Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam'ın muhabbetini ziyadeleştirir. Cenab-ı Hakk'ın muhabbetine vesile olur. Şu muhabbet meşrudur, ifratı zarar vermez, tecavüz etmez, başkalarının zemmini ve adavetini iktiza etmez.
İkincisi: Mana-yı ismiyle muhabbettir. Yani bizzat onları sever. Hazret-i Peygamber Aleyhissalatü Vesselam'ı düşünmeden Hazret-i Ali'nin kahramanlıklarını ve kemalini ve Hazret-i Hasan ve Hüseyin'in yüksek faziletlerini düşünüp sever. Hatta Allah'ı bilmese de, Peygamber'i tanımasa da yine onları sever. Bu sevmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam'ın muhabbetine ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetine sebebiyet vermez; hem ifrat olsa, başkaların zemmini ve adavetini iktiza eder.
(Bediüzzaman Said Nursi - 19. Mektub'dan)
Lügatler
Adavet: düşmanlık
Aleyhissalâtü Vesselam:selam ve dua onun üzerine olsun
Âl-i beyt:Peygamberimizin(a.s.) soyundan gelerek onun sünnetini devam ettirenler
Bizzat:kendisi, kendi zatıyla
Cenâb-ı Hakk:Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah
Fazilet:değer, meziyet, iyilik
Hazret:hürmet edilecek büyük, önder
Hazret-i Peygamber:Hz. Muhammed(a.s.)
İfrat:haddini aşmak, aşırı gitmek, pek ileri gitmek
İktiza: gerektirme
Kemâl:olgunluk, mükemmellik, fazilet
Mana-yı harfi: harf mânâsı; bir şeyin kendisini değil de san'atkârını, ustasını, sahibini bildirip tanıtan mâna
Mana-yı ismi: isim mânâsı; bir şeyin bizzat kendisine bakan ve kendisini tanıtan mânâsı
Meşru:şeriata uygun, doğru, hak, haram ve yanlış olmayan
Muhabbet: sevgi,sevmek
Nam:isim, ad, lakap, ünvan
Peygamber:Allah'tan haber getiren Allah'ı ve âhireti tanıtan elçi
Resûl-i Ekrem: Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed(a.s.)
Sebebiyet: sebeb olmak
Tecavüz:haddini aşmak, zorlamak, söz veya hareketle ileri gitmek
Vesile:sebeb, fırsat, bahane
Zemm:kötülemek, yermek, ayıplamak
Ziyade: fazla, daha çok, fazlasıyla