MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 10.02.2014 00:13
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

Bahar mevsiminde fırtınalı yağmur, çamurlu toprak perdesi altında nihayetsiz güzel çiçek ve muntazam nebatatın tebessümleri saklanmış ve güz mevsiminin haşin tahribatı, hazin firak perdeleri arkasında tecelliyat-ı celaliye-i Sübhaniyenin mazharı olan kış hadiselerinin tazyikinden ve tazibinden muhafaza etmek için nazdar çiçeklerin dostları olan nazenin hayvancıkları vazife-i hayattan terhis etmekle beraber, o kış perdesi altında nazenin taze güzel bir bahara yer ihzar etmektir. Fırtına, zelzele, veba gibi hadiselerin perdeleri altında gizlenen pek çok manevi çiçeklerin inkişafı vardır. Tohumlar gibi neşv ü nemasız kalan birçok istidad çekirdekleri, zahiri çirkin görünen hadiseler yüzünden sünbüllenip güzelleşir. Güya umum inkılablar ve külli tahavvüller, birer manevi yağmurdur. Fakat insan, hem zahirperest, hem hodgam olduğundan zahire bakıp çirkinlikle hükmeder. Hodgamlık cihetiyle yalnız kendine bakan netice ile muhakeme ederek şer olduğuna hükmeder.
(Bediüzzaman Said Nursi - 18. Söz'den)
Lügatler

Cihet:yön, taraf

Firak: ayrılık, ayrılmak

Güya:sanki, farzet

Güz:sonbahar

Hadise:olay, vaka

Haşin:sert, katı, kırıcı, kalp kırıcı

Hazin:hüzünlü, keder veren, acı veren

Hodgam:kendini beğenmiş, kendi keyfini düşünen

Hükmetmek:idare etmek, hakim olmak,yönetmek

İhzar:hazırlamak, huzura getirmek

İnkılab:başka tarza değişmek, dönüşüm

İnkişaf:açılmak, meydana çıkmak, yetişmek, açığa çıkmak, gelişmek, manen ilerlemek

İstidat:potansiyel kabiliyet, yetenek, akıllılık, anlayışlılık

Küllî:bütüne ait, tamamen, geniş, kapsamlı

Manevî:manaya ait, ruhani

Mazhar:sahip olma, nâil olma, erişme

Muhafaza:koruma, saklama

Muhakeme:iki tarafı dinleyip hüküm vermek, zihinde inceleme yapmak

Muntazam:düzenli, tertipli, intizamlı

Nazdar:nazlı, şımarık

Nazenin:ince, nazlı, zayıf, hoş edalı

Nebatat: bitkiler

Neşv ü nema:büyüme ve gelişme

Netice:sonuç, son, gaye, semere, hülâsa, özet

Nihayetsiz: sonsuz, sınırsız

Sünbül: başak

Şer:kötü,kötülük, fenalık, Allah'a isyan

Tahavvül:değişim, dönüşüm, hal ve durum değiştirmek

Tahribat:harap etmeler, yıkmalar, bozmalar

Tazib:azab etmek

Tazyik:sıkıştırma, sıkıntı ve ızdırap verme

Tebessüm: gülümseme, gülme

Tecelliyat-ı celaliye-i Sübhaniye: Kusur ve noksanlıktan münezzeh olan Allah'ın celâlinin tecellileri, görüntüleri.

Terhis: kurtuluş, salıverilme, serbest bırakılma

Umum: bütün,tüm, tamam, hepsi

Vazife-i hayat:hayat vazifesi

Veba:salgın hastalık, taun

Zahiri:aşikar, açık, belirgin, görünüşte

Zahirperest:görünüşe kıymet veren, içyüzüne aldırış etmeyip dış yüzüne kıymet veren

Zelzele:deprem

Şöhret, insanın malı olmayanı dahi insana maleder.
Hadis, maden-i hayat ve mülhim-i hakikattır.
İhya-yı din, ihya-yı millettir. Hayat-ı din, nur-u hayattır.
(Bediüzzaman Said Nursi - Hakikat Çekirdekleri'nden 58-60 arası)
Lügatler

Hadis: Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış

Hakikat: gerçek, doğru

Hayat-ı din:dini yaşam

İhya-yı din:dinin diriltilmesi

İhya-yı millet:milletin diriltilmesi, uyanışı

Maden-i hayat:hayat kaynağı

Mülhim-i hakikat:hakikati ilham eden

Nur-u hayat:hayat ışığı

Şöhret:ad yapma, ün, nam