Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Acaba hiç kabil midir ki: İnsan, hilafet ve emanetle mükerrem olsun, rububiyetin külliyat-ı şuununa şahid olarak kesret dairelerinde, vahdaniyet-i İlahiyenin dellallığını ilan etmekle, ekser mevcudatın tesbihat ve ibadetlerine müdahale edip zabitlik ve müşahidlik derecesine çıksın da sonra kabre gidip, rahatla yatsın ve uyandırılmasın? Küçük büyük her amellerinden sual edilmesin? Mahşere gidip mahkeme-i kübrayı görmesin? Hayır ve asla! ..
(Bediüzzaman Said Nursi - 10. Söz'den)
Lügatler
Amel:iş, fiil, ibadet
Dellal:rehber, ilan edici
Ekser:pek fazla, daha çok, çoğunluk
Emanet:birisine koruması için teslim edilen şey
Hilafet: halifelik; bir kimsenin yerine geçme; din ve dünya işlerinin tedbirini gören genel başkanlık makamı
İbadet:Allah'ın emirlerini yapmak, sevaplı ve ihlâslı iş yapmak, Allah'a kulluk
İlan: duyurma
Kabil:kabul eden, yapılan, gibi, olabilir, yapılabilir
Kabir: mezar
Kesret: çokluk
Külliyât-ı şuun: Allah'ın herşeyi kuşatan işleri ve icraatları
Mahkeme-i kübrâ:büyük mahkeme, hesap günün mahkemesi
Mahşer: kıyametten sonra insanların tekrar diriltilip toplanacakları yer
Mevcudat: varlıklar
Müdahale:araya girme, sokulma, karışma
Mükerrem: ikram ve lûtfa mazhar, saygı gösterilen
Müşahid:gören, seyreden
Rububiyet: Rablık; Cenâb-ı Hakkın her bir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması
Sual:soru, isteme,istek
Şahid:bilen, tanıyan, şahitlik yapan
Tesbihat:tesbihler, Allah'ı anmalar, Allah'ı noksan sıfatlardan yüce tutan sözler
Vahdaniyet-i ilâhiye:Allah'ın birliği
Zabit:kumadan, zabıta, idareci, subay, kuvvetli