MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 07.01.2014 10:02
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

İlim iki kısımdır: Bir nevi ilim var ki, bir defa bilinse ve bir-iki defa düşünülse kâfi gelir. Diğer bir kısmı, ekmek gibi, su gibi her vakit insan onu düşünmeye muhtaç olur. Bir defa anladım, yeter diyemez. İşte ulum-u imaniye bu kısımdandır. Elinizdeki Sözler ekseriyet itibariyle inşaallah o cümledendir.
(Bediüzzaman Said Nursi - Barla Lahikası'ndan)
Lügatler

Cümle:hep, bütün, tam, topluluk

Ekseriyet: çoğunluk

İlim:bilmek, idrak etmek, okumak veya görmekle elde edilen malumat

İnşaallah:Allah izin verirse, Allah nasip ederse

İtibarıyla:yönüyle, şekliyle, bunun gibi

Kâfi:yeten, yetişen, yeterli

Kısım:parça, bölüm

Lâhika:mektup, ilave

Muhtaç:ihtiyacı olan

Nev':çeşit, sınıf, cins, tür

Ulum-u imaniye:imani ilimler, imanı arttıran ilimler

Vakit:zaman, saat, çağ, mevsim

Nasılki baharda dehşetli yağmurlu bir fırtına, her taife-i nebatatın, tohumların, ağaçların istidadlarını tahrik eder, inkişaf ettirir; herbiri kendine mahsus çiçek açar; fıtri birer vazife başına geçer. Öyle de: Sahabe ve Tabiinin başına gelen fitne dahi, çekirdekler hükmündeki muhtelif ayrı ayrı istidadları tahrik edip kamçıladı; 'İslamiyet tehlikededir, yangın var! ' diye her taifeyi korkuttu, İslamiyetin hıfzına koşturdu. Herbiri, kendi istidadına göre camia-i İslamiyetin kesretli ve muhtelif vazifelerinden bir vazifeyi omuzuna aldı, kemal-i ciddiyetle çalıştı.
(Bediüzzaman Said Nursi - 19. Mektub'dan)
Lügatler

Camia-i islamiyet:islam toplumu, müslüman birlik

Dehşetli: ürpertici, korkunç

Fıtrî:yaratılıştan gelen, yapıyla alakalı, doğal

Fitne:karışıklık, ara bozmak, fikir ihtilâfı, kalbi ve aklı bozacak şey, kavga

Hıfz:saklama, koruma, muhafaza, hatırda tutma, ezber etmek

Hükmünde:benzeri, gibi

İnkişaf:açılmak, meydana çıkmak, yetişmek, açığa çıkmak, gelişmek, manen ilerlemek

İstidat:potansiyel kabiliyet, yetenek, akıllılık, anlayışlılık

Kemal-i ciddiyet:tam bir ciddiyet


Kesret: çokluk

Mahsus:hususi, ayrılmış, tayin edilmiş, özel

Muhtelif: çeşitli

Sahabe:sahip çıkanlar, Peygamberimiz(a.s.) 'in sohbetinde bulunup onun getirdiklerine sahip çıkanlar

Tabiin:sahabeyle görüşmüş ve onlardan ders almış olan salih müslümanlar

Tahrik:yerinden oynatmak, kımıldatmak, hareketlendirmek

Taife:kabile, kısım, takım, topluluk

Taife-i nebatat:bitkiler topluluğu

Vazife:bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu iş, görev