Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
İnsani olsun hayvani olsun bütün yavruların hüsn-ü maişeti ve süt gibi hazine-i rahmetin en latif bir hediyesi, umulmadık bir tarzda onlara za'f u aczlerine şefkaten ihsan edilmesi ve vahşi canavarların dik-ı maişetleri dahi gösteriyor ki: Vesile-i rızk-ı helal; acz ve iftikardır, zekâ ve iktidar değildir.
(Bediüzzaman Said Nursi - 29. Mektub'dan)
Lügatler
Acz: âcizlik, güçsüzlük
Dîk-ı maişet:geçim sıkıntısı, rızık temini zorluğu
Hazine-i rahmet:Rahmet hazinesi
Hüsn-ü maişet:güzel yaşayış, kolay rızık temini
İftikar:çok ihtiyacı olmak, fakirliğini açığa vurmak
İhsan:iyilik, lütuf, bağışlamak, vermek
İktidar:güç, takat, kudret
Lâtif:mülayim, yumuşak, güzel, hoş, nazik
Şefkat:acıyarak sevmek, karşılıksız yardım ve sevgi
Tarz:usul, şekil, metod, yol
Vahşi:merhametsiz, canavar, medeni olmayan, yabani
Vesile-i rızk-ı helal:helal yoldan rızık kazanma vasıtası
Za'f u acz:acizlik ve zayıflık
Zekâ:çabuk anlama ve bilme kabiliyeti, kolay idrak etme
Bir nevi zihayat ve rızka muhtaç olan eşcar yerinde durup, onların rızıkları onlara koşup geliyor. Hayvanat hırs ile rızıklarının peşinde koştuklarından, ağaçlar gibi mükemmel beslenmiyorlar.
Hem hayvanat nev'inden balıkların en aptal, iktidarsız ve kum içinde bulunduğu halde mükemmel beslenmesi ve umumiyetle semiz olarak görünmesi; maymun ve tilki gibi zeki ve muktedir hayvanat, su'-i maişetinden aliz ve zaif olması, gösteriyor ki: Vasıta-i rızk; iktidar değil, iftikardır.
(Bediüzzaman Said Nursi - 29. Mektub'dan)
Lügatler
Aliz:zayıf, cılız
Eşcar:ağaçlar
Hayvanat: hayvanlar, canlılar
Hırs:şiddetli istek, açgözlülük
İftikar:çok ihtiyacı olmak, fakirliğini açığa vurmak
İktidar:güç, takat, kudret
Muhtaç:ihtiyacı olan
Muktedir:güçlü, kuvvetli, becerikli, gücü yeten
Mükemmel:olgun, noksansız, tamam, eksiksiz, çok iyi
Nev':çeşit, sınıf, cins, tür
Rızık:maddi manevi ihtiyaca lazım olan nimet, yiyip içilecek şey
Semiz:eti yağı bol, besili
Su'-i maişet:kötü kazanç
Umumiyet:herkesle alakalılık, genellik
Vasıta-i rızk:rızık edinme yolu
Zaif: zayıf, dayanıksız
Zihayat: hayat sahibi, canlı
Madem güneş gibi, gündüz gibi, zemin yüzünde bir umumi rahmet ve ihatalı bir şefkat ve kerem gözümüzle görüyoruz. Mesela o rahmet, her baharda umum ağaçları ve meyveli nebatları Cennet hurileri gibi giydirip, süslendirip, ellerine her çeşit meyveleri verip bizlere uzatıp 'Haydi alınız, yeyiniz' dediği gibi; bir zehirli sineğin eliyle bizlere şifalı, tatlı balı yedirdiği ve elsiz bir böceğin eliyle en yumuşak ipeği bizlere giydirdiği gibi, bir avuç kadar küçücük çekirdeklerde, tohumcuklarda binler batman taamları bizim için saklayan ve ihtiyat zahiresi olarak o küçücük depolarda yerleştiren bir rahmet, bir şefkat, elbette hiç şübhe olamaz ki; bu derece nazeninane beslediği bu sevimli ve minnetdarları ve perestişkarları olan mü'min insanları i'dam etmez. Belki onları daha parlak rahmetlere mazhar etmek için, hayat-ı dünyeviye vazifesinden terhis eder diye 'Rahim' ve 'Kerim' isimleri sualimize cevab veriyorlar; 'El-Cennetü Hakkun' diyorlar.
(Bediüzzaman Said Nursi - 11. Şua'dan)
Lügatler
Batman: yaklaşık sekiz kg. a denk gelen bir ağırlık
Belki:bilakis, aslında
El Cennetü Hakkun:cennet haktır ve gerçektir
Hayat-ı dünyeviye:dünya hayatı
Huri:cennet kızları
İ'dam:yok etmek, öldürmek
İhata: kuşatma, kapsama
İhtiyat:tedbirlilik, ileriyi düşünmek, sakınmak, yedek
Kerem:izzet, şeref, ihsan, yardım, inayet, ikram edicilik
Kerim:şerefli, izzetli, ihsan ve inayet sahibi
Mazhar:sahip olma, nâil olma, erişme
Mesela:örnek olarak
Minnettar: iyiliğe karşı teşekkür duyan, yapılan iyilikleri başa kakan
Mü'min:tüm iman esaslarına iman eden
Nazeninane: ince, nazlı, zayıf, hoş edalı olarak
Nebat:bitki
Perestişkâr: pek çok seven, çok ileri sevgi ve hürmet besleyen
Rahîm:rahmet edici, merhamet eden(Allah)
Rahmet:merhamet, acımak, şefkat etmek, ihsan etmek, esirgemek
Sual:soru, isteme,istek
Şefkat:acıyarak sevmek, karşılıksız yardım ve sevgi
Şua:ışık, parıltı
Taam:yemek, yiyecek, yenilen şey
Terhis: kurtuluş, salıverilme
Umum: bütün,tüm, tamam, hepsi
Umumî:herkesle alakalı, herkese dair, genel
Zahire:anbarda saklanan yiyecek, azık
Zemin: yeryüzü