MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 03.11.2013 00:26
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

Tevekkül, esbabı bütün bütün reddetmek değildir. Belki esbabı dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek; esbaba teşebbüs ise, bir nevi dua-i fiili telakki ederek; müsebbebatı yalnız Cenab-ı Hak'tan istemek ve neticeleri ondan bilmek ve ona minnettar olmaktan ibarettir.

(Bediüzzaman Said Nursi - 23. Söz'den)

Lügatler

Belki:bilakis, aslında

Cenâb-ı Hakk:Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah

Dest-i kudret:Allah'ın kudret eli

Dua-i fiili: fiilî dua, gerekli şartları ve sebepleri yerine getirme

Esbab:sebepler

Minnettar: iyiliğe karşı duyulan teşekkür duyan, yapılan iyilikleri başa kakan

Müsebbebat:sebeplerin sonuçları

Nev':çeşit, sınıf, cins, tür

Reddetmek: geri döndürmek, kabul etmemek, karşı çıkmak

Riayet:uymak

Telakki:kabul etmek, karşılamak, öyle görmek ve anlamak

Teşebbüs:başvurma

Tevekkül:sebebleri işledikten sonra işi başkasına bırakmak, Allah'a güvenme ve Onu vekil kabul etme
İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hadisatın tazyikatından kurtulabilir. 'Tevekkeltü alallah' der, sefine-i hayatta kemal-i emniyetle hadisatın dağlarvari dalgaları içinde seyran eder. Bütün ağırlıklarını Kadir-i Mutlak'ın yed-i kudretine emanet eder, rahatla dünyadan geçer, berzahta istirahat eder. Sonra saadet-i ebediyeye girmek için Cennet'e uçabilir. Yoksa tevekkül etmezse, dünyanın ağırlıkları uçmasına değil, belki esfel-i safiline çeker. Demek iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyni iktiza eder.

(Bediüzzaman Said Nursi - 23. Söz'den)

Lügatler

Berzah:dünya ile âhiret arası, iki âlem arası, perde

Dağlarvari:dağlar büyüklüğünde

Emanet:birisine koruması için teslim edilen şey

Esfel-i safilin:Allah katında aşağıların en aşağısı

Hadisat:hadiseler, olaylar

Hakiki: gerçek

İktiza: gerektirme

İstirahat: dinlenme, rahatlama

Kadîr-i Mutlak:mutlak güç ve kuvvet sahibi(Allah)

Kâinat: evren, yaratılanların hepsi

Kemâl-i emniyet:tam bir güven

Nur: ışık,aydınlık, parlaklık

Saadet-i dareyn:iki dünya saadeti

Saadet-i ebediye:sonsuz mutluluk

Sefine-i hayat:hayat gemisi

Seyran:bakıp görmek, gezmek, gezinmek, hareket etmek

Tazyikat:sıkıştırmalar, sıkıntı ve ızdırap vermeler

Teslim:kabul etmek, doğru ve haklı bulmak, bir emaneti vermek, hükmü altına girmek

Tevekkeltü alallah:ben Allah'a güvenip onu vekil kabul ettim

Tevekkül:sebebleri işledikten sonra işi başkasına bırakmak, Allah'a güvenme ve Onu vekil kabul etme

Tevhid:birleme, Allah'ın bir olduğuna inanma

Yed-i kudret:kudret eli, güç ve iktidar