MAVERA-Sufi Muhabbet Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Adem Kılıç
Alan:   Grup:MAVERA-Sufi Muhabbet
Tarih: 20.10.2013 22:58
Konu: Yn: Yn: [mavera-sufi-muh..]

Ahmaklardan mühim bir mevkii işgal eden birisi demiş ki: 'Biz, Allah Allah diye diye geri kaldık. Avrupa, top tüfek diye diye ileri gitti.'

'Cevab-ül ahmak-is sükut' kaidesince, böylelere karşı cevab sükuttur. Fakat bazı ahmakların arkasında bedbaht akıller bulunduğundan deriz ki:

Ey biçareler! Bu dünya bir misafirhanedir. Her günde otuz bin şahid, cenazeleriyle 'El-mevtü hak' hükmünü imza ediyorlar ve o davaya şehadet ediyorlar. Ölümü öldürebilir misiniz? Bu şahidleri tekzib edebilir misiniz? Madem edemiyorsunuz; mevt, Allah Allah dedirtir. Sekeratta Allah Allah yerine; hangi topunuz, hangi tüfeğiniz, zulümat-ı ebediyi o sekerattakinin önünde ışıklandırır, ye's-i mutlakını ümid-i mutlaka çevirebilir? Madem ölüm var, kabre girilecek; bu hayat gidiyor, baki bir hayat geliyor. Bir defa top tüfek denilse; bin defa Allah Allah demek lazım gelir. Hem Allah yolunda olsa; tüfek de Allah der, top da Allahü Ekber diye bağırır, Allah ile iftar eder, imsak eder.

(Bediüzzaman Said Nursi - 29. Mektub'dan)

Lügatler

Ahmak:akılsız, aptal

Âkıl:akıllılar, uyanık olanlar

Allâh ü ekber: Allah en büyüktür

Bâki: devamlı, kalıcı, ölümsüz

Bedbaht: talihsiz, şansız, kötü

Bîçare: çaresiz

Cenaze: ölü

Cevab-ül ahmâk-is sükût:akılsıza verilecek cevap susmaktır.

El mevtü Hakk:ölüm haktır, gerçektir.

Hüküm:karar, emir, kuvvet

İftar:oruç açmak

İmsak:el çekmek, kendini tutmak, oruca başlama zamanı

İşgal:zaptetmek, istila etmek, meşgul etmek, oyalamak

Kabir: mezar


Kaide:esas, temel,düstur, kanun, nizam, kural

Mevki: yer

Mevt: ölüm

Mühim:önemli, kıymetli, değerli

Sekerat:sarhoşluk, mest olma, ölüm öncesi hal, can çekişme

Sukût:düşmek, yukarıdan aşağı doğru birden inivermek, alçalmak, değerini kaybetmek, bozulmak

Şahid:bilen, tanıyan, şahitlik yapan

Şehadet: şahitlik, tanıklık

Tekzib: yalanlamak

Ümid-i mutlak:tam bir ümit

Ye's-i mutlak:tam bir ümitsizlik

Zulümât-ı ebedi:sonsuz karanlık