Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
KARINCA DUASI 4/107
Gecenin ak yaşlarıymış güneşi besleyen;
elleriymiş okşayıp tarayan saçlarını…
Ama beni unutmuş görünüyor en koyu, en kuytu yerinde;
karanlığına karanlık katıyor gölgem çünkü!
Gamgin kanatlarımı yapıştırıp gövdeme
bir karabatak gibi;
toprağa atılan bir tohum gibi gömülüyorum zifirî sancılara;
senin sonsuz kudretinden
ve sivanın hiçliğinden emin,
rahmetini umuyorum Rabbim baş vermek için yokluğa…
Yel değirmenleri gıcırdıyor ve deniz çırpınıyor;
göğsünü yumruklayayıp, kıyısını geverek!
-Leb-i derya kan…-
Tenha bir yer arıyor umut yakamoz yakamoz;
-Boşluğu dinleyecek! … -
Korku çıldırmak üzere;
her yerde çekiç sesleri, silah sesleri, siren sesleri;
sesler… sesler…
Ses kesilmişken renk, koku, şekil;
söz dinletme çabasındayken kulak kesilmiş olana;
boğuyor hepsini sessizliğin sesi! ...
Bütün bunlar beyhude mi şimdi?
Kaderin ördüğü hayatı giymek borcundayız ıslansak da;
üğünürken, yahut erirken
yok olmaktan korksak da…
Yoktur, varın tam idrakinde olan eminim…
İşte o yokluğu istiyorum Rabbim, o muhteşem yokluğu senden;
diliyor, dileniyorum kapında!
Simsiyah taş kesilen gecemin rahminde
ben, beni gördükçe,
hoşnut olmazsın;
biliyorum…
Osman ŞENER