Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
*-*-&*- SaNcAkTaR-ı LiVa-ÜL HaMd (R.A) -*&-*-*
Hz. Ali (R.A.) ’nin 1349. Şahadet Yıldönümü münasebetiyle yazılmıştır. Rabbim şefaatini nasib eylesin. Ehl-i Beyti sevmekten bizi mahrum etmesin.
Daha küçük bir çocukken şeksiz iman eyledi
Tıfl-ı şîri kendine Hak Şîr-i Yezdan eyledi
Âlemlere rahmet olan Rasûl’ün âgûşunda
Yetiştirip şu cihana Merd-i Meydan eyledi
Musa’nın yanında Harun gibiydi onun yeri
Şah-ı Mürselîn yanında, Şahı-ı cihân eyledi
Sahib-i Zülfikar idi Haydar-ı Kerar idi
İtlaf etti müşrikleri yerle yeksan eyledi
İlm-i ledün Şehriyarı sırdaş etti kendine
Ariflerin yüz sürdüğü bab-ı irfan eyledi
Âlemlerin Efendisi aldı aba altına
Pençeyi Âl-i Abâyı öyle ilân eyledi
Şer'-i Şerif’ten zerrece taviz vermedi asla
Habîbullah’ın yolunda fedâ-yı can eyledi
Liva-ül Hamd sancağını taşır rûz-i mahşerde
Makam-ı Mahmut sahibi böyle ferman eyledi
Hamd olsun yüce Mevlaya, lütf etti Evvahi’ye
Ehli Beyt’in sevgisini çokça ihsan eyledi
Evvahi*
Tıfl-ı Şîr: Süt çocuğu – Aslan yavrusu**Şîr-i Yezdan: Yezdan’ın/Allah’ın aslanı**Âgûş: Kucak, sine**Merd-i Meydan: Meydanın merdi. Gaza meydanlarının yektası Hz. Ali’nin (R.A.) lakabı.** Şah-ı Mürselîn: Resullerin şahı Hz. Muhammed (A.S.) ** Şah-ı cihan: Cihan şahı** Sahib-i Zülfikar: Meşhur Zülfikar isimli kılıcın sahibi Hz. Ali(R.A.) **Haydar-ı Kerar: Döne döne savaşan aslan. Hz. Ali’nin(R.A.) lakabı** İlm-i ledün Şehriyarı: Allah tarafından verilen esrarengiz ilimlerin sultanı, şahı. Hz. Muhammed (A.S.) ** Bab-ı irfan: İrfan kapısı, sırlar kapısı.** Pençeyi Âl-i Abâ: Aba beşlisi. Efendimizin abası altına topladığı kişiler. Ehl-ibeyt: 1-Hz. Muhammed (A.S.) , 2-Hz. Ali’nin(R.A.) , 3-Hz. Fatıma (R.A.) , 4-Hz. Hasan (R.A) , 5-Hz. Hüseyin (R.A.) ** Şer'-i Şerif: Şerefli İslam Şeriatı.** Fedayı can: Canını feda etme.** Ruz-i mahşer: Mahşer günü**Liva-ül Hamd: Hz. Muhammed'in ümmetinin mahşerde altında toplanacakları sancağın adı. Makam-ı Mahmud:Peygamber efendimize tahsis edilen özel bir makam. Bu hususta İbn-i Abbas (ra) rivâyet etmiştir ki; Allah Resûlü (asm) bu makamın bir hadis-i kudsîde Cenâb-ı Hak tarafından şöyle bildirildiğini beyan buyurur: “O öyle bir makam ki, bu makamda öncekiler de, sonrakiler de sana teşekkür ederler, sana minnettâr olurlar. Sen şerefçe bütün yaratılmışların üstünde olursun, istersin verilir, şefaat edersin şefaatin makbul olur. Senin sancağının altında olmadık hiç kimse kalmaz.”