Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
*SERENCAM
Revan olduk gurbet ele
Yolcu biziz, yol da bizim
Ulaşmak için menzile
Akl u fikr ü bâl(*) de bizim
Dört düşman anasır ile
Kalıp yapıldı Âdeme
Evlat, iyal kondu bele
Od, hava, salsal(*) da bizim
Kervancı başımız Âdem
Cennette yaşadı bir dem
Bir an geldi sürçtü kadem
Makam-ı inzalde bizim
Bezm-i Ezel’de sarhoştuk
Yârin didarıyla coştuk
“Dünyaya! ...” denildi koştuk
Ecir de vebalde bizim
Uyuduk âgâhız sandık
Serâb u hayale kandık
Unuttuk yâri utandık
Ah ile melal de bizim
Kimimiz sevdi çamuru
Her gün büyüdü kamburu
Sinleri ateş çukuru
Hayr u şer âmal de bizim
Tövbe kapısı açıldı
Âleme rahmet saçıldı
Iyş ü isyandan kaçıldı
Nefisle cidalde bizim
Dünyayı geriye attık
Canımızı Hakka sattık
Ölmeden ölümü tattık
Aşk ile kemalde bizim
Evvahi ince ayarda
Yaşar gider bu diyarda
El kardadır gönül yarda
Gözümüz cemalde bizim
30/10/2009 – Evvâhî * Osman ŞENER
(*) Serencam: Son akıbet. Bir işin veya olayın sonu. Macera (*) Salsal: Kuru balçık (*) Bâl: kol, kanat, kalp, gönül, akıl, fikir (*) Iyş: Yeme, içme eğlence, zevk. Yaşayış
(*) Cidal: Kavga, dövüş, savaş (*) Bezm-i Ezel (Bezm-i Elest) : Bezm-i Ezel, Allah'ın ruhlara 'Elestü bi rabbiküm' “ Ben sizin rabbiniz değil miyim? ” sorusunu sorduğu andır. (*) Makam-ı inzal: inme, indirilme makamı, konumu. Dünya. Rahim.