Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Acele Saman Pazarında Sahibinden Satılık!
Sözlerimde baharat kokusu mu var?
Genizlerini mi yakar?
Koklamaya mı korkar?
O beni saman pazarında aktara satar.
Çıkrıkçılar yokuşunda ayak bağım var,
Sanır mısın adım atar,
Çözsün beni çıkrıkçılar,
O beni saman pazarında çıkrıkçıya satar.
Kitap yüklü bensiz kütüphanem var,
Arası küf dolu yapraklar,
Tozlanmış yalnız raflar,
O beni saman pazarında semerciye satar.
Esvap giydirdiğim bir mankenim var,
Nerede bu camadanlar,
Hama’iller kayıptalar,
O beni saman pazarında modacıya satar.
Kadife kutumda inci-mercanım var,
Atlas kumaşa sedef kakmalar,
Doymuş ustaya artık çıraklar,
O beni saman pazarında antikacıya satar.
Kış gecesine saklanan bir yorganım var,
Üstüme döşediğim yorganlar,
Bir fincan kahvemdi sorarsalar,
O beni saman pazarında kahveciye satar.
Keskin kılıçları anlatan dilim var,
Kından çıkan kılıçlar dostlar,
Susarsam içimi kaplar paslar,
O beni saman pazarında demirciye satar.
Hali hatrı, aç karnımı soran bir anam var,
Sığar mı bana şimdi zıbınlar?
Çok özledim sizi kundaklar,
O beni saman pazarında beşikçiye satar.
Ezan okundu namaza vakit mi var?
Arslanhane camiindeki saflar,
Bekleyin arakiyyem başımdalar,
O beni saman pazarında keçeciye satar.
Ruhuma isyan eden bir bedenim var,
Urganlara ilmek atanlar,
Ne bekler urganı tutanlar,
O beni saman pazarında Hacı Bayram’a satar.
Aşağıda beni çağıran bir kandilim var,
August mabediyle yan yanalar,
Hacı Bayram-ı Veli diye anarlar,
O beni saman pazarında eskiciye satar.
Abdülkadir Kalay