İstanbul ve Tokat Şa ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Gönderen: Osman Şener
Tarih: 18.09.2009 10:33
Konu: *-* Eylül: Şeytanî, kanlı bir oyunun son sahnesi...***

'Sorun o hükümdara: Ellerini kesen kadınların zoru neyimiş? '- Hz.Yusuf (A.S)

Ve sorun generallere: Birbirini vuran gençlerin zoru neymiş?

GÖZLERİMİ BIRAKTIM

Arzın batısında parlayan havai fişeklerini,
Doğusunda, hayranlıkla izlemektedir Doğulu:
Kendinden geçmiş... Gözleri kamaşmış...
Ve güneşimizi çalmaktadır batılı şeytan bu hengâmede;
Ve aşkımızı kalbimizden...
Kin tohumları ekmektedir yerine.
..................

Eylül İstanbul’da Sonbahardır;
Anadolu da Güz…
Olgunlaşmıştır şeytanın elinde meyve;
Ve yanılmıştır Âdem;
Ve mahdumları;
Ve yine...
……
.........................
Geldiğim yerde bıraktım önce gözlerimi;
Sürmeler çekip uykuya yatırdım.
Gördüğüm rüyadır biliyorum
Bunu idrak için,
Kaç sor(gu) unun çengeline astım gözlerimi!
…….

Bir çift göz annemde bıraktım;
Çocuksu, masum…
Merhamet, sevgi ve şefkat dilenmededir hâla…
Bir çift göz babamda kaldı hayran ve mutmain…
Daha nerelere ve kimlere bırakmıştım kuzum?
Başkaaa! ...
Mesela...

Mesela:
Köyümün tepelerine bakıyorlar ay ışığında
Köyde bıraktıklarım;
Ovalarına, damlarına bakıyorlar…
Şehrin ışıltısına hayrandı bir çifti,
Artık değil.
Annemin kabrine kaçıp saklandılar
Kız Kuşlarının peşine taktıklarım;
Birer ikişer...

Kız kuşlarının pis kokuları yüzünden…
Hayal kırıklıklarıyla beraber…

Uçacağıma öylesine inanmıştım ki
Bir boşluğa atladım gözlerim kapalı
Döne döne düşerken,
Dehlizlerde tutunacak bir yer bulamadı en ürkek bakışlı gözlerim.
Dehşetle asılı kaldı polis coplarının ucunda
Sonra hücrelerin en karanlık oyuklarına sindiler
Kıyameti beklemekteler şimdi.

Selimiye kışlasının en altına sakladım utancımla beraber
Sarı’nın kanlarına bulanmış bir çiftini
Yan hücrede bir heykel suskunluğunda Mehmet Ali
İçindeki kuyunun dibinden bakmakta sanki

“Beyaz Saray’ın” avlusunda çamura düşüp,
Postalların altında ezildi ikisi o sabah
Sapsarı kesildi avludaki tek ağaç (ayva) iç geçirdi:
'Ah iki gözüm ah! '

Paşakapısında ağıt yakmakta yıllardır;
Sübyan koğuşunun avlusunda,
Bir oyuncak gibi duran darağacına takılan gözlerim...
Yağlı bir sicim… İğrenç sarı bir yılan gibi İsmet'in boynunda.
Bu sıkletle hafif gelmiştir İsmet!
Ama inadına boğulmuştur ölümden korkanlara inat.

Gittiğim her yerde gözlerimi bıraktım
Sultanahmet’te, Sağmalcılarda, Afyon’da…
Hele intikam yüklü olanlardan hiç bahsetmedim:
Kimlerin peşine taktııım…
(Adları bende saklı.)
Hangi zulalarda bıraktııım…
(Elleri bıçaklı.)

Evvahi*Osman ŞENER