Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Aşklarım oldu her genç gibi, uçuk kaçık sahte ve yalancıktan, nasıl sahte, nasıl yalancıktan demeyin sakın, yalansız dolansız olanını ben görmedim ki!
Kime gönlümü açmaya, kime sevgimi vermeye niyetlendimse o kişi hep beni can evimden vurdu, hani işime yaramadı da değil, bu vesile ile kendi öz benliğimle halvet etmesini öğrenip kendimle dertleşmeyi, acılarımı kendimle paylaşmayı öğrendim.
Sonra kendi kendime bu böyle olmaz dedim, yalancıktan da olsa her kes gibi sende kanmış gibi görün, kandırılmaktan da zevk al, yalanlarla doğrular arasında gezinip gerçek manayı seyret belki ilerde insan kişiliklerine dair tahliller yaparsın başka yanmışların işine yarar, yok, yok öyle de olmaz bunun hiçbir yararı yok ben en iyisi başka bir taktik deneyip sonuca ulaşayım, dedim
Epey bir zaman düşündüm ve nihayet bir yol bulup şöyle bir tatbikata geçtim, hayat arkadaşımı bulmak için önce gönül kapımı sonuna kadar açıp aramaya başladım, bulduğum anda bir iki lak laktan sonra gönül kapımı hemen kapatıp karşı taraftaki olumlu gelişmeleri sıkı takibe aldım, baktım iyi gidiyor yalan dolan da şimdilik pek yok, tabii olarak insaflı davranmak lazım ilk haftanın sonunda gönül kapısını biraz araladım ama henüz daha sevgi kırıntıları var, aşk yok, aşkı hakiki manada ortaya koymak için karşı tarafın kartlarının ön yüzünü görmek, içinde hangi yılanlar çıyanlar ne tarafa hareket ediyor, aşka dair duyguları beni nerelere çekiyor onları bilmek lazım öyle güm diye aşık mı olunurmuş, bu kıymetli bir cevher niye hemen hepsini bir anda vereyim bakalım layık olacak mı?
Derken biri çıktı karşıma aynı taktikle ilk başlarda iyi gitti, bir iki ay sonra baktım öncekilerde olanlar aynı şekilde olmaya başladı, ilk önce küçük yalanlar sonra orta ve sonra büyük yalanlar, üzülmedim çünkü bir şey ortaya koymamış ve bir şey kaybetmemiştim, geçti gitti dedim arkasından baktım sadece, sonra bir başkası ve bir başkası, olanlar aynıydı netice alamıyordum düşündüm, peki dedim bu içimdeki sevgi bu aşk nedir? ne için verilmiş bize, neye yarayacak, gerçekten aşık olmak nasıl bir şey, gerçek aşkı bilen delicesine aşık olan var mı? herkes aşka dair bir şeyler anlatıp duruyor bulanlar nasıl bulmuş, yoksa onlar da mı yalan söylüyor, yoksa onlar da mı inanmış görünüp kandırılmayı yeğliyor?
Dönüp dolaşıp aynı çıkmazda tıkanıp kalmak ne kötü, buradan çıkmanın bir yolu olmalı, derken yine kendi kabuğuma çekilip bu sefer gönül kapımı hafif aralık bırakarak aramamaya koyulup hayatın cilve dolu akışına kendimi bıraktım.
Bizim zamanımızda kız arkadaş arama işini genelde mahallemizin dışında yapar kendi mahallemizin kızlarını da koruma görevini üstlenirdik, bunun aksi ayıp bir şey olarak değerlendirilirdi.
Ama nasıl olduysa bu sefer ters köşeye ben düşmüştüm aramadığım ve beklemediğim bir anda mahallemiz kızlarından birine ilgi duymaya başladım, abes olan bir şeyi yapmaktan dolayı sıkıntı içindeydim fakat ondan da vaz geçemiyordum, gönül kapımı kontrol ettim aralık falan değil temelli açık duruyordu, biraz kapatayım diye çabaladımsa da nafile benim irademden çıkmış beni dinlemiyordu, bunu etkileyen ne diye düşündüm, -yürüyüş- çıktı.
Mahalle arkadaşımın bu denli ahenk içinde yürümesi bu zamana kadar nasıl da gözümüzden kaçmıştı, bu mahalle arkadaşım çok zayıf upuzun boylu adeta manken gibi, o zaman diğer gençlerin beğenmediği biriydi, hatta diğer gençler ona menken diyerek dalga geçerlerdi, arada bir pastane köşelerinde gizli kısa görüşmelerimiz olduğu halde dışarıda aniden karşıma çıkınca dizlerim titrer yere düşecek gibi olur, ilk anda hemen kendimi toparlayıp konuşamazdım.
Yaklaşık bir yıl kadar aynı heyecanı yaşadım ve karşı taraftan da iyi niyetli olduğuna dair hep olumlu sinyaller alarak arkadaşlığımız devam ediyordu gece gündüz onu düşünür hale gelmiştim ki! bir dergi veya kuruluşun açmış olduğu mankenlik yarışmasına katılma fikrinde olduğunu söyleyince yıkıldım kaldım, benim kabul etmememi dinlemeyerek yarışmaya katıldı ve birinci oldu, bu artık darbe olmaktan çıkmış ne olduğu anlatılmaz temelli bir yıkım olmuştu, hiç tahmin etmediğim bu durum karşısında aniden onu kaybettim, çünkü artık babasının refakatiyle turnelere çıkıyor, reklam filmlerinde ve çok uzun bir yerli dizide de karakter oyunculardan birini canlandırıyordu, o diziyi her seyredişimde kahroluyor ve artık onu hiç göremiyordum, acılarımı içime sindirmeye çalışarak son bir sefer gönül kapımı tekrar kontrol ettim ve yine benim iradem dışında bu sefer kilitlenmiş olduğunu gördüm, çok geçmeden mahalle arkadaşım yurt dışı turneleri derken epeyce tanınır olmuş birkaç sene daha bu işini sürdürüp, şimdilerde Türkiye’de olmadığı ve yabancı uyruklu zengin biriyle evli olduğu için artık mankenliği bırakarak görünmez ve ismi duyulanlar arasında geçmez olmuş benim nazarımda da unutulanlar arasına girmişti.