Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
YAŞIM KIRKI AŞTI DERTLER BANA BULAŞTI.
Merhaba kader arkadaşlarım. Ben - Sebahat Akça bir köylü kızıydım, çocukluğum gençliğim arkadaşlarımla halı dokumakla geçti. Bu arada bizlere buyrulan köyde yapılması gereken her işi yapıyordum. Haliyle büyüdük evlilik çağım gelince beni de everdiler. Eşimin memur olması beni için umut oldu. En azından çocukluğumda merak ettiğim, özlem duyduğum şehrime yerleşmiştim.
İki oğlum oldu. Onları özveriyle büyüttüm eğitim ve kültürlü evlat olarak yetiştirdim , her ikisi de öğretmen olunca sırasıyla onları da evlendirerek kaynana oldum. Haliyle kaynananın en çok arzusu torunları kucağına alıp sevmektir. Gelinim hamile idi bir oğlan çocuğu beklerken sanki bizim mutluluğumuza gölge düşmeye başladı. Ufak ufak göğsümde rahatsızlıklar hissetmeye başladım.
Henüz ilk kontroller yapılırken pek önemsememiştim ama hafif içine başlıklarından çöküntüler başlayınca eşim ve ven bu konunun ciddiyeti üzerinde durmuştuk. 2006 Yılında yani yaşım kırkı aşınca dertler bana bulaşmaya başladı. Kontrollerim de ameliyat olmamın gerektiğini söyleyince bende acele etmiyordum çünkü gelinim hamileydi doğumda yaklaşmıştı. Öncelikle gelinim zorlu süreçten kurtulsun bende torunumu kucağa alıp seveyim diye düşünürken doktor acele etti.
4-12-2016 tarihinde göğsünde ameliyat olmak zorunda kaldım. Sonuç kötü gelince kemoterapi sürecim 2007 altı kür devam etti. Radyoterapide aldım.28 08 2007 30 gün 60 30 gün free premium 18 gün herceptin 2 10 2007 12 10 2007 tarihinde başlandı arimidex 30 10 2007 tarihinde başlandı.Tedavi sürecim devam ediyor. Kız kardeşim Cennet durumumu daha iyi anlatacaktır.
Sevgili Zeki ağabeyim çok güzel bir kitap çıkacağını biliyorum İnşallah bu kitabın kanser hastalarına ve biz her sağlıklı olan kanser hastası olmayacağız diye bir kanun yok İnşallah bize güzel bir örnek olur ve başarılarının devamını getirir benim ablam bir kanser hastası Sebahat Akça benim ablam annem Kız kardeşim her şeyim beni büyüten insan sizden şunu istiyorum zeka ve biz bunu öğrendiğimiz zaman ne yapacağımızı bilmiyorduk kanserle nasıl savaşacağız da bilmiyoruz hiçbir in siz bir şekilde hastalığı şöyle anlatayım bir gün ablamla köyde otururken dertleşiyorduk ve dedi ki ablam dedi koltuk altımda dedi bir acı hissediyorum ve elime bir şeyler geliyor dedi.
Ablacığım dedim ihmal etme ve acil hastaneye git dedim biz o sırada köyümüzde oturuyorduk yaz tatilinde birlikte zaman geçirirken böyle birbirimize dertleşirken böyle bir hastalığın belirtisi ortaya çıktı tabii ki o zamanlar kanser çok öyle yaygın bir şey değil çok duyduğumuz bir şey değil ve ablam benim o sözüne istinaden Isparta da bir hastaneye gidiyor kontrolleri ne oluyor diyor ki hiç bir rahatsızlığınız yok bir müddet sonra ablanın kanaat etmiyoruz Isparta tıp fakültesi Isparta Süleyman Demirel üniversitesi tıp fakültesi'ne müracaat ediyor ve orada genel cerrahi deki Doktorlar tahlil ve tetkikler sonucunda ablamı odaya çağırıyorlar yeğenim Ömer Akça ile birlikte git diyorlar ve ablama diyor sen dışarıya çık Ömer Akça ya diyor sen dur ve ilk olarak oğluna diyor ki anneniz kanseri dosdoğru yüzüne ve orada Ömer ne yapacağını şaşırıyor.
Arkasından büyük bir üzüntüyle kendi kendini üzülürken nasıl yaparız nasıl ederiz tekrar yeniden tahliller diğer bir cerrahi ve diyorlar ki biyopsi sonucu biyopsi alacağız göğsünde göğüs meme kanseri teşhis mm siyah kanseri teşhisi konuluyor arkasından bu uzun bir süre süreç içerisinde diyor ki biyopsi alındıktan sonra göğüs ucunda sararma alarmı zarar ve sararma ve morarmalar meydana geliyor ve bunun buna istinaden direk men hastaneye müracaat ediyor doktor diyor ki senin göğsünü alacağız Sebahat hanım diyor tabii ki bunu Ablam bana söylemiyorum annem telefon açarak da diyor ki kızım diyor ablan diyor kansermiş göğsünü alacaklarmış ben anlıyorum ki sadece hastalıklı olan kısmı alacaklar göğsü duracak anne diyorum üzülme diyorum yani hani bunlar gelip geçici şeyler inşallah diyorum düzelir ben algılayamadığım niçin olayı Konya'dayım bu esnada ameliyat günü verirler buna ne CS de ablamın gelini doğum yapacak ilk çocuğuna hamile torun heyecanı beklerken diyor ki yaptıktan sonra diyor ameliyat olayım diyor. Doktor hanım hanım demiş ki gelinin içeride yatar doğurur sağlıklı bir çocuk dünyaya getirir ama senin gözün elden gidiyor göğsünü alacağız demiş bu o kadar acı ki yani Bir doktorun böyle bir kaba şeyler söylemesi bizi bir hayli yıkıyor ama gene Allah doktorları başımızdan eksik etmesin erken teşhis her zaman önemli üçüncü evrede hastalık yakalanıyor ve bu dönem içerisinde ben Konya'dan Isparta'ya geliyorum ve ablam ameliyatta erken göğsünün tamamen alınacağını öğreniyorum ve o gün ağlamaktan gözlerim şişiyor ve onun ameliyata girip ameliyattan çıkışını ondaki o moral kaynağını görünce o kadar çok yani biz o kadar kötü durumdayken o o kadar moralim en yüksekteki o bize teselli veriyordu Biz ona teselli vereceğinizi o bize teselli veriyor bizi mutlu etmeye çalışıyordu ve gerçekten ameliyattan çıktıktan sonra ablacığım ben çok iyiyim dedi ve yani ağlamamak için kendimi zor tuttum yukarıya kadar beraber çıktık birlikte böyle artık kendine gelmeye çalışıyor göğüsü sarılı bir vaziyetteydi gerçekten böyle şaşkınlık ne söyle aciz insanlara nasıl yani içeri girmeyin enfeksiyon kapar diyemiyoruz insanlar gelip görmek istiyor o kadar çok sevinir o kadar çok güzel dostluklar arkadaşlıklar olmuş ki herkes yanına gelmek istiyor herkes onunla biz bir şaşkınlık içinde insanlara bir şey söyleyemiyorum ama artık bunu yani ablamın sağlığını düşünerek gelen misafirlere sadece kapıdan karşılığı karşıladı kapıdan bakarak geçmiş olsun diyerek onlara Biz gerekli açıklamalar yaparak onları teslim ettik telkinde bulundum onlar bize teselli verdiler bizim moralimizi yüksek tutmaya çalıştığını ablam hastalığıyla dalga geçebiliyordu yani yönüm ki yani ama çok güzel oldun diyordum yani saygılar vardı çok güzelsin fizik doktoru geldiğinde Sabahattin bu hareketleri yapacaksınız elini duvara koyacaksın böyle örümcek gibi yürüyeceksin elini yukarıya kaldırabildiği kadar kaldıracaksın Biz bunu şakalaşarak ablamla oyun gibi bir eğlence haline getirerek bunları şey yaptık ve bu arada çok acı içerisinde kendi kendimize hep böyle üzüntüler duyuyorduk ama ablam da ki o moral ve motivasyonu o kadar iyiydi ki takdiri Allah'ım Rabbım analı hastalığı verdiyse mutlaka bir sebebi vardır ben mağazaları kazandım en büyük destekçisi eşi Ethem Akça olmuştur Allah bir değil bin kere razı olsun eniştemle kendisi bana bir enişte değil bir baba bir
ağabey olmuştur Allah bir değil bin kere razı olsun gerçekten bir gün hastanedeyiz koltuk altında koltuk altında direnler takılı ve ben bir anda dalgınlıkla koltuk altındaki Diren Eko elim takılıyor Diren yerinden çıkıyor tabii ki ben bir telaşla hemen doktorun yanına koşuyorum doktor hanım ablamın koltuk altındaki Dilan çıktı diyerek ten ve doktor geliyor ve bir sürü Doktorlar geldi o esnada birisi diyor ki birisi çıkması iyi oldu alınması gerekiyordu birisi diyor çok erken oldu Kendi kendime bir suçluluk duygusu hissetmeye başladım Ablam beni teskin etmeye çalışıyor ablacığım olabilir işte kaza ile olmuştur Aylin takıldı şu oldu bu oldu ama o andaki yaşadığım şeyi anlatamam yani Doktorlar birisi kızıyor birisi çıkması gerekiyordu yani öyle bir şeydir ki ve sonunda en sonunda hocası geldi ve dedi ... Bey bu Dilan zaten çıkacaktı hani şu anda hiçbir sıkıntısı yok bu şekilde bir iki gün sonra taburcu edeceğiz yanımızda bir tane daha kanser hastası yatıyordu ve yani o kadar huysuz o kadar mutsuz o kadar şey de ki Bizim enerjimizi düşürüyor yani ben o kadar çok üzülüyordum ki yani kadın Biz konuşurken susun artık konuşmayın başım ağrıdı tamam onu da anlıyorum anlamaya çalışıyorum ama ablam da ki o moralin ablamın da moralini bozacak diye üzülüyordum ama ablam o kadına da yani mina mina idi galiba ismi ne ablaya da sürekli bir şekilde onu teskin etmeye çalışıyordu işte bu bize Allah tarafından verilen bir hastalık bu da bizim sınavımız Biz bunu başaracağız moralimizi ne kadar yüksek tutarsak o kadar başarılı oluruz bu hastalığa atlatırız diye ve gerçekten çok faydalı olduğuna inanıyorum hastaneden çıktıktan sonra benim Konya dönmem gerekiyordu ve ben Konya'ya döndüm kemoterapi süreci başladı ablam ilaçlarını almaya başladı ve ben tabii bunu İnternet ten araştırmaya başladım o insanlarda kemoterapi nedir nasıl bir şeydir sonuçları nelerdir diyerek ten ve İnternet dedi ki okuduklarını karşısında işte saçlarının döküleceği Ondan sonra işte kirpiklerinin döküleceği yüzünün yani kanun oranın düşeceğini kan kan değerleri düştüğü zaman ilacı alamayacağını bunları öğrendikçe çok üzülüyorum en çok üzüldüğüm zaman ablama şey sormuştum ama telefonuna abla saçların döküldü mü hayır ablam hiçbir şey yok demişti daha sonrasında ilerleyen zamanlarda böyle telefon açtı ablam dedi bugün yataktan bir kalktım saçlarımın hepsi yastıkta kaldı demişti o kadar çok üzülmüştüm ki o zaman yani hiçbir şey diyemiyorum ama takdiri ilahi diyorum ve şunu da artık kanaat getirdim bizim ailemizde bir kanser rahatsızlığı var bir şeker rahatsızlığı var ben bir şeker hastası olarak diyabetli olarak niye bekle olarak biz bu hastalıklarla mücadele etmeyi öğrendik ve Ablam her zaman bana hep büyük en büyük teselli teselli veren olmuştu her zaman içinde bu mutluluğu Allah'a inancı tevekkül hiçbir zaman bitmedi burada eniştemin ve çocuklarının emekleri o kadar çok fazla ki ablamın ablamın mutlu olması için elinden gelen her şeyi yapıyorlar da gerçekten 2007'den bu zamana kadar geçen sürede hepsini sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum doktorlarına başta Prof dr. Mahmut bülbül ve Prof dr Murat Koçer beye hastane çalışanları genel cerrahi deki çalışan bütün hemşireleri gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı sonsuz teşekkür ediyorum ablam kemoterapi bitirdikten sonra tekrar doktora kontrol oluyor ve diyor ki Sebahat hanım sizin sizin ışın tedavisi almanız gerekiyor diyor ve İzmir'e gidiyorlar İzmir'de ışın tedavisine aldıktan sonra geliyorlar daha sonra doktor diyor ki yeniden bir metastas yapmaması için de vatanın ömür boyu size herceptin diye bir ilaç almanız gerekiyor ve bu ilacı uygulamaya başlıyorlar haftada bir gün almaya başlamıştı ilk etaplarda daha sonra 3 haftadan 3 haftaya ve şimdi her her 3 haftada bir 21 günde bir ilacını almaya devam ediyor e gerçekten bütün önce ablamın Allah'a tevekkül ün eniştemin ona moral ve desteğini çocukların onun çocuklarının ona verdiği moral ve desteği çok çok teşekkür ediyor gerçekten hepsinden Allah razı olsun diyorum.
Ablam hastaneden çıktıktan sonra Zeki ağabeyim Isparta'dayım ve son gecem ve o gece gelinini yani Damla'nın doğum sancıları tutuyor hastaneye götürüyorlar ve ertesi gün doğumu oluyor ablam hastaneden çıkıyor torunu dünyaya geliyor o kadar mutluluk verici bir şey ki Ethem dünyaya geliyor ve ben köye gitmeden önce onun yanında kalıyorum Ablam diyor ki lütfen ya ben diyor onun yanında kalamayacağım Sen kalır mısın diyor yani ablan her şeyimi koşmuş her şeyimi yapmış her yani düğün yani bebek giyim den şu ana kadar zamanda her şeyim her zaman yardıma koşmak Ablam bana orada diyor ki ablacığım benim yerime sen kalır mısın diyor abla ne demek tabii ki seve seve diyorum ben gidip etamin yanında kalıyorum sabaha kadar Etem ile birlikte kadir'le birlikte Etem'in başında kalıyoruz çok mutlu yani hem Sevinç hem izin hepsi bir aradaydı ve şu anda gerçekten Ethem 11 yaşında ablam hastalığa yakalanan 11 yıl oldu ama hala da hiçbir şekilde neşesinden hiçbir şekilde Allah'a tevekkül eden ödev vermişti onu çok seviyorum gerçekten o benim canım ciğerim Ağabeyim sayın Zeki Çelik sen de bir kanser hastası olarak bu gösterdiğin özveriden dolayı sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyor başarılarının devamını diliyorum sağlık ve sıhhatle hoşça kal bunlar sadece benim aklıma gelen hatırlaya bildiklerin olaylar İnşallah yarar ne olur kendinize iyi bakın saygılar efendim
Eser: Kardeş Cennet Yıldız Editör: Zeki Çelik D. üyesi.