Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
EL ELE MÜCADELE İÇİN KANSEV'İ KURDU 3.bölüm
( Başkan: Cemaliye Bardakçı ile söyleşi..)
-Kansev fikri nasıl oluştu öğrenebilir miyiz?
Antalya'da tedavi gördüğüm sürede maddi durumu yetersiz insanlar, tam 45 gün sedye üzerinde zaman geçiriyordu. Her gün gidip gelecek güce sahip olamayan bu insanların perişan hali gerçekten çok üzücü. Tanık olduğumuz bir hasta ve yakını için hemen aramızda para toplayarak, kalacak bir yer edinmelerini istedik ve sanırım ilk somut adımda bu oldu. Maddi anlamda benim kadar, bizim kadar şanslı olmayan bu insanlara yardım eli uzatmanın bir insanlık görevi olduğuna inandım.
Bu düşünce içinde SDÜ'ye radyoterapi cihazı geldiği vakit, evimde hasta bakacağıma kendi kendime söz verdim. Sonrasında bu desteğin yalnız benimle sınırlı kalmayıp, daha fazla yardım eli uzatılması gerektiğini düşünerek bir dernek kurmak istedik. SDÜ Tıp Fakültesi Onkoloji Kliniği'ne telefon numaramı bıraktım. Tedavi gören bir hastayı evimde misafir edebileceğimi söyledim. 45 gün süresince tedavi görmesi gereken ve maddi imkanı olmayan meme sea hastası bir hanımın olduğunu söylenerek aradılar beni. Kadın maddi gücüm yok ne burada kalabilirim, ne de tedavi olabilirim, köyüme geri döneyim diye düşünürken, hemen gidip kendisiyle tanıştım ve odamın birini onun kalacağı şekilde hazırladım. Evimin kapısını açtım ve adeta abla kardeş olduk kendisi de çok memnun kaldı. Daha sonra ; Ne yapabiliriz ; diyerek arkadaşlarımla paylaştım bu konuyu ve onlardan destek istedim. Gösterdikleri duyarlılıkla hemen ertesi gün çalışmalarımıza başladık.
- KANSEV olarak neyi hedefliyorsunuz?
Yaşadığım aynı zorlu süreci yaşayanlarla bir bağ oluşturmak ; maddi ve manevi destekle yalnız olmadıklarını onlara hissettirmek istiyorum. İstiyorum ki şöyle yeşil bir bahçe içinde pembe bir evimiz olsun. Hastalarımız bu evde bir araya gelsin ve oturup sohbet etsinler. Barınma sorunumuzu da çözmüş olalım.
Kuruluşunda 20 üye ile yola çıkmıştık, bu gün itibariyle 60 derneğe kayıtlı 60 üyemiz var. Kansev üyeleri hasta olmayanlardan oluşurken, kanser hastalarımızı üye olarak değerlendirmiyoruz. Meme ve rahim kanseri olan hastası olan hanımların çok sayıda olmasının yanı sıra, kolon ve mide kanseri erkek hastalarımızda var. KANSEV kanser hastalarına hizmeti amaç edinmiş bir dernek. Çalışmalarımızı Isparta Belediyesinin Kültür Sitesinde tahsis ettiği büroda yürütmekteyiz. Sıfır grubu dediğimiz gruptaki hiç bir malı mülkü gücü olmayanı devlet sahipleniyor. Tüm tedavisini üstlendiği gibi, bir miktar maaş dahi ödemekte. Bunu bilmeyen hastaların yönlendirilmesini de görev edindik kendimize. Tamamen gönüllü hizmet veren derneğimizde tek hedefimiz var; Sevgiyle, umutla hastaların yaşama bağlana bilmelerini sağlayabilmek;
- Derneğinize neden pembe bir ev düşünüyorsunuz?
Pembe renk kalp şeklinde derneğimizin amblemi ve sevgi sembolüdür. Pembe renk umut, yaşam demek, Pembe ev umutla yaşama bağlanışın simgesi olarak belkide. Konuştuğum çoğu hasta böyle söylemekte. Deniz, göl, yeşil park özlemi duyanlarda var elbette.
- Sizin ölüm korkunuz var mıydı ?
İlk tedavi sürecimde vardı ama çok şükür Allah'ın izniyle onu yendim. Onu herkes için , her canlı için olduğu bilinciyle yendim. Hayır ve şerrin Yaratandan geldiği inancıyla yendim.
- Kanser hastalarına nasıl davranmalıyız?
Duygularımızı belli etmemeliyiz. Sen kanser hastasısın otur bir köşede bekle dememeliyiz. Sen şunu yapamazsın, bunu yapamazsın, şuraya gidemezsin gibi olumsuzluklar sırala mamalıyız. Hastalık öncesinden farklı davranışlar göstermemeliyiz.
- Kanser hastasını en çok neler üzebilir?
Kanser kelimesini duymak üzer genelde. Bu kelimeyi duyduğum zaman kendimi çok kötü hissediyordum. Sohbet ortamında bulunanlardan birinin hasta olacağını düşünerek hatta empati yaparak konuşmak gerekir. ; O illetten mi ölmüş, çok gençti vah vah ; gibi acımayla kurulmuş cümleler yıpratıcı olmakta. Bunları asla duymak istemiyoruz, duydukça da çok yıpranıyoruz. Hastalığımızın adı kanser değil, kader. Biz sevgiyle yeneceğimizi inandığımız bir hastalığı yaşıyoruz, kader arkadaşlarıyla muhabbetimiz böyle.
- Yaşadığınız tüm sıkıntıları göz önüne aldığınızda, sağlık konusunda kadınlara neler önerebilirsiniz?
Kendi kendilerini ihmal etmedikleri gibi, mutlaka doktor muayenesi de yaptırsınlar. Her türlü tetkik yapan KETEM'e 6 ayda yada yılda bir kez olsun uğrasınlar. Konuyu gerçekten ciddiye alsınlar. Yarın çok geç olabilir. Erken teşhisin hayat kurtardığını unutmasınlar. Risk grubunda olanlar, ailede bu vakıayı yaşayanlar varsa lütfen hemen bir doktora muayene olsunlar.
- Hayatın anlamı nedir, son olarak ne diyeceksiniz?
Sağlık, sağlık, sağlık diyebilirim. Sağlığımız varsa her şeyimiz var demektir. Ben varım, ben varsam hayat var. Eşime, çocuklarıma, sevdiklerime ve çevreme faydalı olabiliyorsam ne mutlu bana. Yaşadığım tüm sıkıntılardan sonra artık yaşamın değerini daha iyi biliyorum ve hayata daha sıkı bağlanıyorum. İçimde ikinci hayatımı yaşıyorum sevinci var. Yaşamın daha farkındayım. Cinsiyet ayrımı yapmayan kanser hastalığı gibi, cinsiyet ayrımı yapmaksızın KANSEV derneği olarak kapımız kadın yada erkek tüm hastalara açıktır. Hastalığın pençesinde olmayan ama yardım ve destekleriyle yanımızda olmak isteyenleri de yanımızda görmek istiyor, bizimle birlikte mücadeleye bekliyoruz.
Bu önemli konuyu ele alıp bizimle söyleşi yaptığınız için size ve yetkililere yönetimim adına teşekkür ediyorum.
Son bölüm. E.A. kaleminden dernek arşivinden.
Editör. Kansev derneği üyesi Zeki Çelik.