Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
NE VARDI SANKİ
Her yanı sarmış ayrık otları,
Yol kardeşim yol!
Büyüsün kırlarda lale çiçekleri!
Sil dünyadan sil,
Kalmasın ortalıkta geven çalıları,
Sev kardeşim sev,
Sevmek tanrı emri!
Sev dediler,
Sevdim,
Ansını satımını!
Şu köşe yaz köşesi,
Şu köşe su şişesi,
Ortada dolanır durur gönül esintisi!
Ah şimdi balık olmak vardı,
Takılıp gitmek ardından,
Bekler boğazın ortasında,
Çağırır oradan,
Kız kulesi!
Ne vardı sanki,
Bırakıp gidecek,
Gitmenle güller öksüz kaldı bak!
İlk cigarasını içti Kadıköy vapuru,
Baktıkça halime efkarlanarak!
Kalamış iki göz iki çeşme,
Akıtır sularını boğaza sessizce!
Ağlasaydı kemancı eşliğinde keşke,
Dünyanın en yalnız deniz feneri,
Kız kulesinde çakar,
Dertlidir,efkarlıdır,
Yanlızlık böyle bir şeydir işte!
Aşk adama gönlün de,
Bir saray yaptırır,
Onu da yüzlerece nakışla,
Resimle bezetir!
Boş saray olmaz ya,
Gönül gönül dedikleri şey,
Getirir sultanını,
İşte o sarayına koyar!
Akşam olunca,
Adama zor gelir yalnızlık,
Düşledikçe hop oturur hor kalkar yürek,
Ne fındık ağacı,ne fıstık,
Bütün Şahindere’yi dolaştırır her gün bu yokluk,
Sen yoksun diye,
Buraların da tadı tuzu yok,
Gelirsen tadı da olacak,tuzu da olacak,
Ballı börekleri de !
Kuşlar kışlaklarına doğru kanat çırpar,
Gönül dediğin de sevdiği yere!
Haydi gül karanfil,
Çiğdem zambak,
Yeşillendi yoncadan dört yaprak,
Tazelendi buraları artık,
Kollarını açtı,
Dört gözle seni bekler!
Yuvasız kuş,
İsmail Kızılay/Altınoluk
25.05.2018