Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
KEMANCI
Cami avlusuna bırakılmış,
Bebekler gibiydim o gün,
Sen otobüsün içinde,
Ben otogarda,
Yüreğimi,
Kökünden kopardın ya giderken zalim!
Beni bıraktın oralar da,
Elleri koynunda!
Hayat eski radyolara benzermiş te ,
Bilmezmişim!
Ne arkası yarınlar,
Ne de
Yurttan sesler kalmış!
Bir zamanlar ,
Gözünün içine bakılan,
O eski kutular,
Tavan arasına atılmış!
Ne yapalım kuşların kanatları varsa,
Gitmekle,
Sende benimde gönlüme taktın,
Uçup uçup sana doğru gidiyor,
Dinime imanıma,
Ben de azat ettim,
Gelmeyecek nasıl olsa!
Edirne de bir kemancı vardı,
Tek tek esnafları dolaşıp,
Bahşişini koparırdı!
Baktı bir gün bana,
Söyle dertli garip,
Ne istersen çalacağım,
Senden para falanda istemem hani!
Dedim benim şarkımı senin kemanın çalmaz,
Dedi söyle dedim ya,
Benim çalamadığım parça yok,
Çal o zaman dedim,
Sende düşme benim gibi bir aşka,
Nah çıkarsın işin içinden,
Makam Hüzzam,
Usul Hüseyni!
Kemancı,
İşte tam onu çalamam,
Senin halin benim kemanımdan da kötü dedi,
İşte budur halim vaziyetim,
Sebep olan zalim duysun!
Yuvasız kuş
İsmail Kızılay/Altınoluk
08.04.2018