Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
HÜZZAM
Sobanın üstünde pişen kestaneyi,
Ve yanında kedi gibi kıvrılıp yatmayı,
Sıcacık ortamda seninle sohbetleri,
Bilsen ne kadarda özlemişim!
Derler ki kaleme,
Gönlünden her geçeni söyleme!
Sonra dert olur,
Şiir olur,
Gider yazar beyaz kağıdın üstüne!
Her gönül,
Kendi şarkısını söyler!
Benim bahtımda da,
Hep hüzzam çıkar Allahıma kitabıma!
Keman dediğin,
Bir tahta,dört tel,
Maharet ne telde,ne yayda,
Çaldıran zalim hayırsızda!
Dünya kısa bir yalan iken,
Hep gerçeği arar durur insan!
Seversin,
Kavuşamazsın!
Özlersin,
Gidemezsin!
Üç günlük ömürde,
Yanar durursun kendi kendine işte!
Her şeyin alternatifi olur,
Alternatifi olmayan şey,
Sensin işte sensin!
Hiçbir şey yerine geçmiyor,
Dinime imanıma!
Geceyi kim demlediyse,
Efkarımı da ona katmış!
Zaten zifiri karanlıktı hınzır,
Şimdi gel de,
İçinde bu hasret varken,
Uyumaya çalış!
Deli gibi özlemek diye bir şey var,
Özlediğin kadın,
İçtiğin rakıya değmeli der ustam!
Onun için hep Tekirdağ içiyorum,
Rakı deyip geçmeyin,
Adamı,
Acayip sevdiriyor,
İki gözüm kör olsun!
Hayallerimi yelken,
Umutlarımı direk yapmışım,
İskele alabanda demiş,
Pupa yelken meçhule yol almaktayım,
Rast gelir inşiallah!
Yuvasız kuş
İsmail Kızılay/Altınoluk,
02.02.2017