HAKK.. ve HAKİKAT'E ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Gönderen: Gülsüm Kurun
Tarih: 21.10.2008 18:09
Konu: Yn: [hak-ve-hakikat-..] her müslüman okumalı 2

amin amin amin.
işte bu demek - doğrunun doğrusu bu diyerek haykırmak..
ama kime?
kulaklarını tıkayan kardeşine dahi el atmayı başaramayan toplumamı.
bende olsun onda olmasada olur sistemine mi?
hak ve hakikate gönül verenlerin infak sorunu asla olamaz.
çünki onlar değil dünya malını- ibadet ve taatte dahi önce kardeşlerini düşünür de gece uykular uyuyamaz.
kendinden aşağı mevkide olanı görünce haline şükretmek aklına gelmez de
onların hallerinin düzelmesi için dua ederler.
çünki onlar düşene tekme vurmak yerine düşenden kendilerini sorumlu tutarlar.
ah ben neden el atamadım. neden farkedemedim diyerek nedamet çektirirler nefislerine.
teşekkürler - yusuf kardeş.
aydınlanma akıl ve vicdan yolunda gelişsin inşallah.
şekil ve nakil dinimiz - fikir dinine hatta kalden hale dönsün inşallah.
o mubarek onu yapmış bu peygamberimiz böyle imiş demektense.
artık kulaklarım ve gözlerim onların yaptığını -yapanları görmek istiyor-
infak edenleri duymak istiyor.
nifak tohumu yayanların arınması için- infak etmek gerek.
zekat-anlamı gönülden vermek-
gönlümüzde ne olabilir ki verebilelim.
heleki- rabbimiz bir ayetinde sizin verecek bir malınız yoktur. hepsi bana aittir dediği halde.
bizim olan nedir ki verebilelim?
işte burada yine gönül devreye girer.
imanın yedinci şartı diyebileceğim - el insaf -diyerek -
insaflı davranışlar. zekatın bir diğer şekli olmalı.
gönülden afv. gönülden minnet ve erdem dolu davranışlar...
gönlümüzde olan nedir?
her kişi kendine sormalı.
kimin de kınama-
kiminde yargı-
kiminde hoşluk-
kiminde sevgi-
kiminde saygı
kimide kin ve nefret
kim gönlüne ne sakladıysa onu verebiliyorsa.
kişi kendini her gece yoklamalı...
işte amenerrasulünün açılımı devreye giriyor burada.

selam selam. tüm imanlıyım diyen insanlara.
iman nerede barınır.? acaba?

kin-nefret-kızgınlık- tasa-keder-endişe
olan yerde iman barınırmı sizce?

ışığımız dan saygılar yusuf arkadaşımıza.
bizlerle paylaştığı gerçek olan anlatımlar adına.

========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: YusufAygun
Alan: (grup üzerinden) ışığımız
Tarih: 21.10.2008 15:19:00
Konu: [hak-ve-hakikat-..] her müslüman okumalı 2
----------
'Sana neyi infak edeceklerini sorarlar' (2)

“Sana neyi infak edeceklerini sorarlar” (2)

Medine’ye gelince, Mekke’den beri süren “tezkiye/zekat” çağrıları ile birlikte “infak”, bazen “afv” ve ilerleyen yıllarda da “sadaka” kavramının kullanılmaya başlandığını görürüz. Çünkü Mü’minler Medine’de yeni bir şehir kurmuş, artık mala mülke kavuşmaya başlamıştır.

Bu dört kavram birbirinin yerine kullanılıyor gibi görünmekle birlikte, aralarında ne gibi bir fark olduğunu biraz deştiğimizde şunları söylememiz mümkündür.

***

Tezkiye/zekat Mekke ve Medine dönemlerinin tümüne yayılmış, genel anlamda vererek, elinden çıkararak “arınma çağrısı” olup daha çok ontolojik/metafizik vurgusu baskındır. Namaz (salat) ile beraber sık sık kullanılır. Mü’minler namaz kılarak genel anlamda kirlerinden arındıkları gibi, zekat ile de özellikle mülk konusundaki kirlerinden arınmalıdırlar. Vermek, paylaşmak, bölüşmek yeni kurulacak toplum fertlerinin olmazsa olmaz özelliklerindendir. Bu yüzden Mekke’den Medine’ye sürekli olarak ve dikkat çekici bir ısrarla tezkiye/zekat çağrıları yapılır…

***

Yoğunlukla Medine’de görülmek üzere, bu arınmanın, mal ve mülk kalemindeki vurgusu için “infak” geçmeye başlar: “Mallarından infak ederler, verdiğimiz rızıklardan infak edin…” vb. (Bakara; 2/3, 267) .

“İnfak” kavramının “nifak” ile aynı kökten olması nedeniyle, Medine’ye gelindiğinde infak ile münafıkın birlikte kullanılmaya başlanması bu açıdan manidardır.

Sözlükte NFQ kökü mastar olarak “tükenmek, bitmek, kalmamak” demektir. Harcamak, sarf etmek, tüketmek (infâq) , çok harcayan, çok tüketen (minfâq) , tünel (enfâq) , masraf, harcama, gider (nafaqa) ,...
................