Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Terk Etmek!
Terk etmek…
Daha kötüsü ertelemek!
Terk etmeyi,
Terk etmek!
Terk edemediğimizde,
Boğulup gidiyoruz!
Susuz, susuz!
Yapabilmeyi, bilmeyi?
Çoktandır unuturuz!
Yarın, yaşama ne getirir;
Kim bilebilir?
Bunu defalarca kendine sor önce!
Yaşam eriyip kalır bir tek hece…
Sansınlar bu da bilindik bilmece…
Öyle mi?
El ele nereye gider bu karı koca?
Sorma!
Anladım;
Eminim!
Öyle dönüşsüz bir yola değil…
Titreyip, bazen gölge eder sinsi atmaca!
Ne söyledi filanca?
Kulak asma!
Hiç aldırma!
Şimdi derdine çare bulacak hangi hoca?
Başka ne gerek ki insan sevince?
Belki yarın...
Yaşam, her zaman;
Son nokta değildir...
Günü, sana açılan günün bil!
Bugün?
Bir kere daha düşün!
Olsa da sevince son bir dakika!
Terk etmeyi…
Terk etmemek!
İçimden gelir;
Yıllarca diyemedim!
Ayıplama!
Tatlı bir lokma yiyemedim!
Tek muradım;
Önce gönül dağını istemek!
Gerek;
Emek üstüne emek!
Duydun mu sözlerimi?
Sence?
Nedir terk etmek?
Bundan böyle;
Ötede…
Omuzlayıp yüklendiklerin…
Ömrüne yazdıklarını sil!
Kurtul yükünden…
Aşar güneşin;
Dakika, dakika!
İşte böyle…
Terk etmek!
(12.09.2015 22.00 – Adana)
Arif Tatar