Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Miadı dolmuş yaprak misali
Dalından solarak yere düşersin
Surları yıkılmış kale misali
Taşlarla yamalanıp gönül eylersin
Bir soluktur oysa geride kalan
Son nefeste belki “Keşke” düşersin
Ütopyalar düşler dara düşlersin
Yaprak misali solup âna düşersin
Mazi bir kaleymiş anlamadın mı
Dertler “Şahi” misali sallamadı mı
Taşlar üst üste yamalanmadı mı
Yamalı bohça gibi yola düşersin
Köşklerde sarayda yaşayıp durdun
Tavuklar gibi her gün yemine durdun
Kaç defa aradın ki kaç defa buldun
Peynir gemisinde liman düşlersin
Rüzgâr dalı kırmış yenilenir mi
Daldan özür dilese hiç geri gelir mi
Kırılan dallar yeşillenir mi
Fırtınaya dönerken affı düşlersin
Bu sevda gönüle öyle ki düşer
Ravza-i Muratta gül-i remzidir
İmdi kifayetsiz kalır kelimeler
Âna sana malik gönül bendidir
Mehmet Hüsnü ASAN
16.09.2003-ŞIRNAK