Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Hz. Ebû Bekir (r.a.) , önceleri ticaretle uğraşıyor, çarşıya inip alışveriş yapıyordu. Ayrıca koyun sürüsü vardı ve zaman zaman onlarla meşgul oluyordu. Bazen mahallesindeki yardıma muhtaç kimselerin koyunlarını sağıyordu. Halife olup kendisine biat edildiği zaman, daha önce koyunlarını sağdığı bir ailenin kızı, 'artık bundan sonra koyunlarımız sağılmaz! ' diyerek hayıflandı. Kızın sesini işiten Hz. Ebû Bekir (r.a) ,
'Hayır. vallahi davarlarınızı sağmaya devam edeceğim. Üzerime aldığım bu işin daha önceki ahlâkımı değiştirmeyeceğini ümit ediyorum' diye kızı teselli etti ve halife iken de mahallenini koyunlarını sağdığı kimselere,
'Nasıl istersiniz, sütü köpüklü mü sağayım, köpüksüz mü olsun? ' diye sorar, onlar nasıl isterse öyle sağardı. Daha sonra bulunduğu mahalleden Medine' nin merkezine taşındı. Ticaret işiyle halifeliğin beraber yürümediğini görünce, ticareti bıraktı, bütün vaktini müslümanların hizmet ve idaresine ayırdı. Devlet hazinesinden kendisine ve ailesine yetecek miktar maaş bağladı. Vefat edeceği sırada, elinde biriken bütün malını devlet hazinesine geri teslim etti. Üzerinde müslümanların mallarından hiçbir şey kalmasın dedi. Bu duruma şahit olan Hz. Ömer (r.a) ,
'Ebû Bekir peşinden gelenlerin işini zorlaştırdı, onun gibi kim yapabilir? ' dedi.
Allah (c.c) , onların ahlâkıyla ahlâklanmayı bize nasip etsin...