Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
İbrahim Ethem' den (k.s) sordular ki; Allahû Teala, ' Ey kullarım! Benden isteyiniz! Kabûl ederim, veririm' buyuruyor. Halbûki, istiyoruz, vermiyor? cevap buyurdu ki;
Allahû Tealayı çağırırsınız, O' na itaat etmezsiniz. Peygamberini (s.a.s) tanırsınız, ona uymazsınız. Kur' an-ı okursunuz, gösterdiği yolda gitmezsiniz. Cenab-ı Hakk' ın nimetlerinden faidelenirsiniz, O' na şükretmezsiniz. Cennetin, ibadet edenler için olduğunu bilirsiniz, hazırlıkta bulunmazsınız. Cehennemi, âsiler için yarattığını bilirsiniz, ondan sakınmazsınız. Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını görür, ibret almazsınız. Ayıbınıza bakmayıp, başkalarının ayıplarını araştırırsınız. Böyle olan kimseler, üzerlerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına, gökten ateş yağmadığına şükretsin! Daha ne istesinler? Dualarının neticesi,yalnız bu olsa yetmez mi?
Hak Tealadan başka, her neye tâbi olur, herneye tapınır, her neyi sever ve hakiki tanırsanız, biliniz ki, onlar da sizinle beraber yanacakdır.
Hak Tealadan başka her neye gönül verseniz, her neye tapınsanız, hepsinin zıddı ve mukabili vardır. Bunların hepsi de, Hakk' ın kudreti ve iradesi altındadır. Şeriki, naziri, misli, zıddı, mukabili olmayan, yegane hakim, ancak Hak Tealadır ve ancak O' nun mukabili batıldır. yanlıştır ve varlığı mümkün olmayan bir yokluktur...