Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Cümbürcemaat Yaşamanın İronisini Anlatır Manzume
Ölüm mü afedersiniz pek de anlayamam bu kördüğümü
Kabahatsiz anların birikiminden mi çağlar yoksa
Mezarında dehşet toparlamış cesetlerin rüyası mıdır
Ah ne zaman gelir ebedi yolculuk başlar bilemem
Saatlerin tiktaklarında sonsuz bir duruş mudur yoksa
Afedersiniz malum gamsız bedende ruhaniyet ne arar
Canhıraş bir bağlanma mıdır acep nedir bu tutsaklık
Önce yalvarırız Allah’a sonra destursuz gireriz mekanına
Saf saf el bağlarız da birimizin saflık gelmez aklına
Oysa gönülden bir haykırışsa ibadet serâpâ ağlamalıyız
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir”e bel bağlamalıyız
Ne de güzel uyuyoruz memlekette bunca aç varken
Tamam tekmil birden aç arayamayız elbet bilir izanım
Demem o ki bir o kadar rahat da uyumamalıyız değil mi ya
Ne güzel adetlerimiz vardı bizim şimdi kaybettik çoğunu
Cümlemizin aklında hükmeyler bir ali cengiz oyunu
Dembedem çırpınırız ayakta kalmak için çelmelemeye
Devam devam pirim dilim daha varmaz ilerisini söylemeye
Miskin tekkelerimizde aman kimse yardım görmesin diye
Dualarımız bile yekun kendimiz içindir belki çocuklarımız için
“Her koyun kendi bacağından asılır” diye de bir söz uydurmuşuz
“Devletin malı deniz,yemeyen domuz” da demişiz üstelik kurulmuşuz
Kendi saltanatımızda aman kimse dokunmasın diye yaşar dururuz
Eh pekala düzeni de usulüne uygun yöntemlerle kendimize uydururuz
Aman sakın ha kimseye tepeden falan bakarım zannedilmesin
Ben sen o biz siz onlar ne farkımız var ki birbirimizden
Aynı meyhanenin kadehlerinden yudumladık ne de olsa
Biz birbirimizi biliriz pek yansıtmasak da alem de bilir bizi
Ola ki ayrı takım tutarız ayrı kalabalık oluruz savaşırız
Ola ki savaş çıkar aşk ile nida eder düşmanla çarpışırız
Olamaz alemde bu kadar hareketli bir toplum ki behemehal
Elalem bizden korkar aslında dünyayı sarmıştır merhametimiz
Ne olsa şark hissiyatıyla donanmış genlerimizle yaşarız
Belgin Doruk-Ayhan Işık filmlerine az mı ağladı analarımız
Biz salya sümük onları seyrettik yıllarca az şey mi bu
Bir yanımız cenge susamışken sulugözdür bir yanımız
Ya o burnundan kıl aldırmaz aslan babalarımız hey heyyy
Okulda askerde döşerler şiirler duygusal bağlamda
Asla taviz vermez sertlik taşırlar biz büyürken hey heyyy
Anladık baba aman sen erkekliğe toz kondurma aman
Maazallah sonra üç kuruşluk olur sürünür karizman
Ne sen söyle ne biz soralım o günleri yaşanmamış sayalım
Bıçkın ağabeyler dolaşırdı eskiden sokaklarımızı
Şimdi kim diyen yok tinerci ve kapkaççılar kol gezer
Uluorta rezillikler sergilenir kimselere aman vermez
Lahavlelerle dolaşır fesüphanelerle kıyam ederiz
Müşkülpesent bir havayı teneffüs eden eyyamcılarız
“Men dakka dukka” nevinden kimseciklere dokunmayız
Ötekilerden imtinayla köşelerine çekilenler de vardır
Kocaman gözleri pos bıyıklarıyla cebren yaşarlar sanki
Sanki umrundaymış dünyanın gibi ütopyalar kurarlar
Simitçi de ülkeyi yönetir bekçi de işçi de memur da
Konuşuruz konuşur durmadan ülke kurtarırız okey masalarında
Zenginler biat etmez avama akılları evvel kasalarında
Vaazlarımıza hep para,kadın,araba,içki,futbol mu hakim
Ramazan’da dindar olur küffara da epey ederiz isyan
Elpençe divan dururuz mümkün müdür büyüklerimizi nisyan
Zaten varla yok arası hikayelerimiz cümlenin malumudur
Zaten münevverlerimiz adımıza fikreder biz uyarız
Ezcümle biz itaatkarız ki böyle almışız ilhamımızı
Velhasıl yaşarız bazen Yunus oluruz bazen Neyzen oluruz
Bahtiyar kullarız ki senelerdir bu minval üzre otururuz
Didişiriz hemşerilerimizle olur olmaz sorunlarımız vardır
Elhak değmeyin masum kavgalardır bunlar hemence barışırız
Şahane bir yaşanmışlıktır bizimkisi dünya şaşar imrenir
Alemi kucaklarız her daim etse de alem bizden nefret
Bu bezmin sohbetine layığız ki böylesi şiirler çıkar söyler
Bilmem güzel midir yoksa çirkin mi makamımız neredir
Hani yârânımız da bizi besler cümlemiz memnun ki halden
Beis yok şarkılar bizden bahsetmesin aşktan meşkten yer bulup
Vazgeçmeyiz asla keyfimiz budur vazgeçsek serimizden
Cümbürcemaat bir cümbüşteyiz ki mutluyuz yerimizden
Ekim 2007
İrfan Karapınar