_Enbiyalar Serveri_ Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Emirhan Aloğlu
Alan:   Grup:_Enbiyalar Serveri_
Tarih: 30.08.2009 00:07
Konu: En Sevgili'ye... (Aleyhisselatu Vesselam) ...

Sevgililerin en Sevgilisi, Gönül Tahtımızın GERÇEK Sahibi

Ya Rasulullah,

Mektubuma gönül tahtımızın nasıllığından bahsederek başlamak istiyorum. Gerçek sahibi olarak Seni gördüğümüz kalplerimize Senin sevgini tam manasıyla doldurabildik mi, acaba? Bugün kimler girdi kalbimize, kimler ev sahipliği yaptı sayamıyoruz bile. Soruyorum kendimize bugün Seni kaç kez andık, ne kadar salât-selâm yolladık Sana? Cevabı utandırıyor bizleri Ya Habiballah! Seni ne kadar seviyoruz? Sahâbelerin gibi içimiz yana yana “Anam-babam Sana fedâ olsun Ya Rasulullah! ” diyebiliyor muyuz? Onlar gibi sevebiliyor muyuz, Seni? Hayatımızda sünnetine ne kadar yer veriyoruz? Efendim! Seni tam lâyıkıyla sevememenin hüznünü taşıyarak, cevapların nedenlerini soruyorum kendime. Bütün bu nedenlerin cevabınıda tek bir soruda toplamak mümkün aslında. “SENİ GERÇEKTEN TANIYOR MUYUZ? ” Bu sorunun cevabıda olumsuz Ya Nebî. Seni tam tanıyamadık.

Küçüklüğümü düşünüyorum. Senden ne kadar bahsettiler bana? İslâmı nasıl anlattılar? Yâ Rasul, bizlere sadece günahı anlattılar. Hep olumsuzlukların altını çizdiler. Seni büyüdükçe tanıdım, tanıdıkça olgunlaştım. İslâmı Sende sevdim. Müslümanlığın ne mübarek bir sıfat olduğunu Sende anladım. Çünkü Sen hep neleri yaparsak Allah’ın rızasını kazanacağımızı, neleri yaparsak şefaatine mazhar olacağımızı anlattın. Günahları anlatmakla yetinmedin sadece. Sevap olan amelleri öğrettin. Seni görmesemde sünnetinle tanımaya çalışıyorum. Tanıdıkça sevmek, gönlümdeki tahtıma yalnızca Seni oturtmak istiyorum. Seni Bilâl gibi, Enes gibi, sahâbelerin gibi çooook sevmek istiyorum.

Ya Rasulullah,

Seni ilk tanığımda yetim olduğunu öğrenmiştim. Yüreğindeki hüznü, mahzunluğu hissetmeye çalıştım o an. Altı yaşında öksüz kaldığını, kucaktan kucağa dolaştığını duydum.

Ya Rasulullah,

Ben de öksüzüm. Ben de yetimim. Bana İslâmı, Seni tam anlamıyla anlatmadıkları, anlatamadıkları için yetimim. İslâmın inceliklerini, Müslümanların özelliklerini, Müslime bir gencin nasıl davranması gerektiğini tam öğretemedikleri için öksüzüm. Bize hep başkalarını örnek gösterip “Bak filancanın çocuğu şöyle, bu böyle…” dedikleri için, bana Seni değil, hep başka insanları örnek seçtikleri için öksüzüm, yetimim.

Efendim, Seni her şeyinle tanımayı öyle çok istiyorum ki. Seni tanıdıkça sevgimin arttığını, dünyada Senin sevginden gayrı her şeyin yalan olduğunu hissediyorum. Ve artık gönül tahtımdaki kiracıları birbir yolluyorum. Sadece Seni ve sevgini yerleştirmek istiyorum oraya. Gönül kapılarımı Sana doğru açıp, Cemâlini görmek istiyorum. Senin zamanını yaşamak, çektiğin sıkıntılarda Seninle birlikte mücâdele etmek Cafer-i Tayyar gibi İslâm sancağını taşımak istiyorum.

Ya Rasulullah, SENİ ÇOOOOK SEVİYORUM!


Bugün yaşayan ümmetinin haline çok üzülüyorum. Başta ben Sana lâyık ümmetin bir parçası olamamanın hüznünü taşıyorum. Efendim, insanların İslâm anlayışı çok değişti. Başları sıkışınca, bir derdi, sıkıntısı olunca İslâmı hatırlıyor, dua ediyorlar. Tıpkı Necip Fazıl’ın söylediği gibi;

“İnanma insanların samimiyetine, haysiyetine

Menfaatleri için gelirler vecde

Vaadetmemiş olsaydı cenneti

Allah’ına bile etmezlerdi secde”

Sıkıntıdan kurtulunca yine gaflet denizine dalıyorlar. Efendim, birgün Hz. Enes’e “ Beni görmedikleri halde Bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim.” Buyurmuştun. Bizim iman denizinde damlacık, gaflet denizinde de dalga olduğumuzu bilseydin yine görmek isteyecek miydin? Bizleri gördüğün zaman neler dökülecekti gül tomurcuğu dudaklarından. Sana lâyık bir ümmet, Rabbimize lâyık kullar olamadığımız için ne kadar üzülecektin kim bilir? Rabbimizden af, Senden de özür dileyerek satırlarıma dua ile son vermek istiyorum.“Ya Rabbî, bizleri Sana lâyık kul, Habibine lâyık ümmet eyle. İslâm’ı tebliğ için onca sıkıntıları çeken Sevgiline, bizleri gördüğü zaman çektiği sıkıntıların boşa olmadığını göster. Bizleri gaflet hastalığından kurtar. Affet bizi, Habibinin hürmetine affet. Onu üzecek davranışlardan, amellerden koru bizleri. Dualarımızı kabul et. Şüphesiz Sen isteyince veren Mücîb, tevbelerimizi kabul eden Tevvâb’sın.

(AMİN)

Emine Merve Ekin