Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
: DUANIN İNCELİKLERİ...
Adamın birisi, her gece kalkıp namaz kılıyor, Allah’ı anıyor, Ona dua ediyor, yalvarıp yakarıyordu. Şeytan ona bir gün vesvese verir: Ey ahmak kişi, her gece, Allah demenin, Onu zikretmenin ne anlamı var ki? Sabaha kadar uykusuz kalıp yalvarıyorsun, bütün kapılar yüzüne kapalıdır. Sana, Ne istiyorsun diyen var mı? şimdiye kadar bir kapı açıldı mı? Buyur eden oldu mu? İstenmeyen yere gidilir mi? Allah senin bu yalvarıp yakarmana önem verseydi dileklerini kabul ederdi, bir cevap verirdi. Boşuna kürek çekip durma.
Adam, kendine gelen bu düşünceyi doğru bulup gönlü kırıldı, başını yere koyup zikretmeden hüzün içinde uyudu. Rüyasında ona, Neden Allah'ı zikretmeden uyudun bugün? dendi. Adam, Yalvarıp çağırmalarıma bir cevap gelmiyor ki… Kapıdan kovulduğumu anladığım için artık o kapıyı çalmıyorum dedi. Adama şöyle dendi: (Senin Allah demen, Onun kabul etmesi, buyur demesi sayesindedir. Senin yalvarışın, Allah’ın senin ruhuna duyurmasındandır. Senin gayretlerin, Allah’ın seni kendine yaklaştırmasındandır, Senin korkun, sevgin, ümidin, Allah ın lütfu iledir. Senin her ya Rabbi demenin altında, Allah ın Buyur kulum demesi vardır. Gafilin, cahilin gönlü bu duadan uzaktır. Gafiller dua edemez. çünkü, Ya Rabbi demeye güç yetiremez. Onun ağzında da, dilinde de kilit vardır. Dert içinde iken de ağlayıp sızlayamaz. Allah ona dert, ağrı, sızı, gam, keder vermez. Verse de o doktor der, Allah diyemez. Artık anla ki, Allah a dua etmeni, Onu çağırmanı sağlayan dert, dünya saltanatından daha iyidir. Dertsiz dua soğuktur. Dertliyken yapılan dua ise gönülden kopup gelir, makbuldür.)
Adam rüyadan uyanınca, sevinir ve yeniden dua etmeye başlar ve muradına kavuşur. Günahkar Müslüman’ın duası, kabule şayan değilse de, Cenab-ı Hak, dua edenin elini boş çevirmez. Dua sebebiyle ya günahlar affolur, ya gelecek bir bela önlenir, ya mevcut bir bela kalkar, yahut ahirette büyük sevaba kavuşulur.
Günah içinde yüzen bir kimsenin dünya işleri ile ilgili duasının kabul olması, isteklerine kavuşması, onun aleyhine olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Kafirin yaptığı duanın hemen kabul olmasını, müminin duasının gecikmesini merak eden meleklere Allahü teala buyuruyor ki:
“Ben kafire ve sesine gazap ederim. Beni anmasın, bana dua etmesin diye hemen isteğini veririm. Mümini ve yalvarmasını severim. Benden ve beni anmaktan uzak durmaması için isteklerini geciktiririm.”) [Ramuz]
Duaların en fazla kabul olacağı anlardan birisi de huşu içerisinde ve ihlasla eda edilen namazın akabinde yapılan dualardır. Bakın Üstad Necip Fazıl Namaz’ı bize ne güzel ifade etmiş.
Bu kasvet dünyasında,kalmadı özlediğim,
Namaz vaktinden başka anını gözlediğim.
Namaz sancıma ilaç,yanık yareme merhem.
Onsuz ebedi hayat,benim olsa istemem.
Namaz dinin direği, kul olmanın gereği.
Günahlara kefaret, ibadetin yüreği.
Namaz kalbe şifadır, gönülleri şen eder.
Doğru kılındığında, kötülükten men eder.
Her kim ki kötülükten değil ise selamet.
Namazını gafletle kıldığına alamet.
Kurtuluş kolaylaşır, secdeye değse baş’lar,
Çünkü sonsuz mutluluk, ancak namazla başlar.
Rabbim bizleri izzeti dergahında duası kabul olan kullarından eylesin inşa Allah...