Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Efendim,
sen bir çölü yeşertiyordun;
biz ise nerede bir yeşerti görsek hemen çöle döndürüyoruz.
Yani hemen kirletiyoruz büyümekte olanı,
hemen başında bitiyoruz boy veren bir sürgünün
Herkesin elinde bir keski, herkesin gözleri arzudan kan çanağı.
Bize boynunu uzatmasını telkin ediyoruz
her yeni çıkan sürgüne.
Boyunun bizde daha da uzayacağına inandırıyoruz onu.
Sonra bahaneler arıyoruz bütün bu yaptıklarımıza,
insancıl meşruluklar.
'çok incitilmiştik' diyoruz mesela;
'böyle bir ruh kıyımına ihtiyacımız vardı! '
Biz merhametin merheminden nasipdar değiliz;
yaralanan yerlerimizi başkalarının derisini yırtarak sarıyoruz...
Efendim,
İçimiz karmakarışık.
Hangi günahın, hangi ağrımıza daha iyi geleceğini yazan
-reçeteler tutuşturuluyor elimize.
Artık yalnızlık nedir çok iyi biliyoruz.
Ama yine de içimizde mahcup bir yer var.
İçimizde bir yer,
senden bahsedilince,bir çocuk gibi başlıyor kıpraşmaya.
o yer aşkına!
ali ayçil
ceviz sandıklar ve para kasaları kitabından
http://dilsizmutercim.blogcu.com/