Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Rasulullah s.a.s buyurdular (O dönemde henüz Daru’l-Harb olan Mescid-i Aksa için) :
‘’Oraya gidin ve içinde namaz kılın. Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız, kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytin yağı gönderin.’’ (Sünen-i Ebu Dâvud, Kitabu’s-salat,14)
Burada zeytinyağı bir semboldür. Ahir zaman ümmetine verilen mesaj: Mescidin aydınlatılması…Kudüs’ün aydınlatılması…Filistin’in aydınlatılmasıdır. Çözüm üretmektir bir manâda… Filistin bizlere bütün Peygamberlerden emanettir.
'Ey iman edenler, Allah’a ve Peygambere hiyanet etmeyin ve bile bile emanet edilen şeylere hiyanet etmeyin. Enfâl, 8/77
Filistin ümmete emanettir, toprakları verilemez, yalnızlığa terk edilemez. 21.asırda yalnızlığa terk edilmiş Filistin, yahudiler tarafından zulme uğramıştır, fakat bu zulüm ilk değildir. Rasulullah s.a.s öncesi Peygamberlere de zulmetmişlerdir. Hz.Süleyman’ı Peygamber kabul etmemişler, iftira atmışlar, Hz.Dâvud a.s’da iftiralarda bulunmuşlardır. Hz.Dâvud a.s da onlara lânet etmiştir, Hz.Meryem’in oğlu İsa a.s da…
İsrâiloğullarından olup da küfredenlere Dâvud’un da, Meryem oğlu İsa’nın da diliyle lânet olunmuştur. Bunun sebebi, isyan etmeleri ve ifrada sapmaları idi. Onlar,işledikleri herhangi fenalıktan birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı…' Maîde, 5/78-79
Zulmü büyümüş, bütün dünyayı kaplamış olan lânetlenmiş yahudi kavmine karşı birleşmemiz, nerde hata yaptığımızı sorgulamamız gerekir.
İnsanların İslâmdan çıkması veya yüz çevirmesi, Allah'a (O'nun dinine) yardım etmemeleri, mü'minlere ve İslam'a zarar veremeyecektir. Her müslümanın vazifesidir ki, Allah'a yardımcı olsun, mazlumların, mustaz'afların yardımına koşsun... Allah c.c ve Rasulullah s.a.s'ın müjdesi vardır; bu din için çalışanlar, çarpışanlar, tebliğ yapanlar kıyamete kadar varolacaktır...
Cabir b. Semura (r.a.) 'dan;
Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur: 'Bu din, Kaim olmakta mutlaka devam edecektir. Onun namına tâ kıyamet kopuncaya kadar Müslümanlardan bir cemaat çarpışacaktır.' (Sahih-i Müslim, Kitabu'l-İmare, B. 53, Hds. 172)
Muaz b. Cebel (r.a.) 'dan;
Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur: 'İslâm artar, eksilmez! ' (Sünen-i Enu Davud, Kitabu'l-Feraiz, B.10, Hds. 2912)
“Hadis şarihlerinin açıklamasına göre, 'İslâm artar, eksilmez' sözü aslında; İslâm, İslâm'a yeni girecek kimselerle devamlı artacaktır. İrtidâd edenler yüzünden azalmayacaktır. İslâmî futuhat devam edeceği için İslâm ülkesinin sınırları genişleyecek, kâfirlerin galebesiyle bugünkünden daha küçük olmayacaktır. İslâm'ın hükmü daima galib gelecektir! ' (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Hzr. Necati Yeniel, ist. 1991, C.11, sh. 148)
Dolayısıyla ne yahudiler, ne hristiyanlar, ne de müşrikler topluluğu asla İslâm'a zarar veremeyeceği gibi, birgün gelecek mutlaka hezimete uğrayacak, helak olup gideceklerdir... Bu önemli müjdenin farkında olamayan mü'minler, gaflet uykusuna ve rehavete devam etmektedirler... Mescid-i Aksa'nın işgali, ardından Kudüs ve Filistin'in işgali, aslında ümmetin yüreklerinin işgalidir... Önce yüreklerdeki Kudüs işgal edilmiştir, sonra topraklar... Müslümanların arasından çıkan hainler de...
Rasulullah s.a.s buyurmuştur ki; 'Kim, bir zâlime yardım ederse, Allah, başka bir zâlimi ona musallat eder.'
İslam ümmetinin başına getirilmiş hainler, o zalimlere yardım etmişlerdir ve halâ da buna devam etmektedirler. Bu yardım, inananlara başta Filistin olmak üzere tüm dünyada zarar vermektedir...