_Enbiyalar Serveri_ Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Emirhan Aloğlu
Alan:   Grup:_Enbiyalar Serveri_
Tarih: 28.11.2008 00:36
Konu: Yazmak istedim Seninle...

Yazmak İstedim Sen'inle Güzelleşsin Diye...

Yazmak istedim, dedim gerisini getirmeye gücüm yetmedi Efendim!
Çünkü utanıyorum…
Gece boyu dinlediğim ümmet olma kavramı belki de…
Ben gerçekten Senin ümmetin miyim? Diyorum şimdi…
Ne kadar da rahat söylüyorum ya Rabbi!
Ümmet diyorum, ümmet…
Hani Efendimizden sonra gelip de ona iman eden, O’na söz veren…
Ümmet diyorum asırlar sonra gelip de onu seven ve onu özleyen…
Ah Efendim!
Sen ümmetim dedin, peki ben, ben Peygamberim diyor muyum?
Evet diyorum..
Peki, ben bunu gerçekten içten söylüyor muyum?
Sen ümmetim dedin bizim için dualar ettin…
Sen ümmetim dedin, gecenin en koyu zamanlarında gözyaşlarıyla bezendin…
Ümmetim dedin, Rabbine nefsini sattın…
Kardeşlerim dedin, daha bizler dünyaya gelmeden selamını gönderdin…
Peki ya biz…
Ben ne yapıyorum ya Resul?
Efendim dediğimde neden yüreğim çağlamıyor…
Neden kelimeler senin isminle boyanmıyor…
Sen ümmetin için canını ortaya koymuşken, ben canımı senin yolunda neden veremiyorum…
Nedir bendeki eksiklik ya Rab!
Neden bir Sümeyye, neden bir Aişe, neden bir Fatıma tüz Zehra olamıyorum…
Göz görmedi seni…
Fakat Rabbim lütfetti de senden sonra gelen ümmetin arasına kattı beni…
Seni sevenim biliyorum…
Özlüyorum seni…
“Benden sonra öyle bir nesil gelecek ki, ne malımız ne çocuğumuz olsaydı da O peygamberi görseydik, O’nun zamanında yaşasaydık” diyecekler dedin.
İşte o zamandan sesleniyorum Ey sevgili!
İstemiyorum dünya nimetlerini…
Bir lokma ile senin gibi günlerce aç kalayım…
Taşlar bağlayayım açlıktan…
Yolunda serilsin ve sen o mübarek ayaklarınla bas şu nefsine köle olmuş canıma…
Sana atılan taşlarda kana bulanayım ama göreyim seni…

Anlatamıyorum Ey Nebi!
Cümleler bir araya gelmekten hayâ edercesine kaçıyor…
Yazmak istiyorum, anlatmak istiyorum en sevgili…
Nasip mi olmuyor yoksa…
’ım acizlik kaplıyor bedenimi
Ruhum sancılar içinde şimdi
Aldığım nefesler yakıyor içerimi
Efendiler efendisi…
Can Sevgili!
Rabbimin ismini isminin yanına yazdığı…
Kâinatı Senin için yarattığı Nebi, En güzel sevgili…
Bir cümlem Seni anlatsın istiyorum…
Bir söz çıksın dilimden Senin sevginden doğacak…
Sayfalar dolusu yazmaktan hayâ ediyor bu eller...
Ne olur Rabbim güzel ismiyle güzelleşsin kelimeler…
Utanıyorum Efendim Ümmetin olmayı beceremedim…
Seni bilen olmayı, seni anan ve hasretle yanan olmayı istedim
Zalim nefsimle savaşlara durdum…
Bir çöl yakıcılığı sanki şu zaman…
Nerede dursam kavuruyor, nereye baksam günahımı arttırıyor…
Çok zormuş Ey Sevgili ahir zamanda ümmet olmak…
Çok zormuş sensiz bir hayatta Seni yaşamak…
Sadece kendi nefsimiz değil savaştığımız…
Kör nefislerle kuşanmış âlem…
Gerçeği görmeyen ama gaflete giden yolda ilerleyen…
Ne varsa bedeni yıkacak, bizi Sen’den uzaklaştıracak sunuyor önümüze…
Yaşayamıyorum, yaşadığımı zannedip her gün kayboluyorum ümitsizlikte…

Sözlerin tutsa yüreğimden, bedenim düşüyor uçsuz bucaksız sensizliğe…
Bilemedim Efendim, kıymetini bilemedim bende…
Nasıl derim şimdi şefaat et…

Nehirlerde yıkanır gibi beş vakit namazla temizlenin dedin…
Ben o vakitleri hep bir bahaneyle geçiştirdim..
Üzerimde kalıp kalıp izleri kaldı Efendim günahların…
Gelmek istesem taşıyamam, altında kalacağım bu ağırlığın…

Şimdi hangi yüzle sana sesleneyim!
Duyar mısın beni?
Yine ümmetim diye şefkatinle sarar mısın bu acizi?
Uzaktan da olsa razıyım Efendim!
Bu dünyada hasret kaldım…
Ashabın gibi nasip dar olamadım…
Bir ümidim var yine görürüm diye…
Belki rüyada belki kapıda kalmış sefil yoksulluğumla…
Uzaktan da olsa, etrafında sevdiklerinle belki bir çocuk yetimliğinde gözlerim kan çanağı izlerim seni…
Bedenimin günahlarını cehennem ateşi eritse de
Utanır, dokunmaz belki senin Gül yüzünü görmüş gözlerime…